29 Kasım 2010 Pazartesi

Yapı'nın Yeşil Zirvesi

Küresel ısınmanın etkileri ve yol açtığı sorunların tartışılmaya başlandığı bu günlerde Yapı-Endüstri Merkezi, 2008 yılında başlattığı mimarlıkta ekoloji ve sürdürülebilirlik çalışmalarına EKODesign 2009 Konferansı ile devam ediyor...

Ode Yalıtım ve Türk Ytong ana sponsorluğunda 16 Nisan 2009’da Yapı-Endüstri Merkezi’nde düzenlenen EKODesign 2009 Konferansı’nda kentsel planlama, mimarlık, yapı malzemesi ve gayrimenkul sektörlerinin yerli – yabancı liderleri yapı sektöründe "Yeşil"i konuştu...

Yapı-Endüstri Merkezi, küresel ısınmanın etkilerinin ve yol açtığı sorunların tartışılmaya başladığı bu günlerde mimarlık alanındaki ekolojik uygulamalara dikkat çekmek; mimarlıkta ekolojik uygulamalar ve sürdürülebilirliği ön planda tutan güncel projeleri tartışarak yasal düzenlemelerin önünü açacak, Türkiye mimarlık ortamında ekolojik yaklaşımlara yönelik duyarlılık oluşturacak bir ortam ve kitlesel farkındalık yaratmak için, 2008 yılından bu yana düzenlediği etkinliklere EKODesign 2009 Konferansı ile devam ediyor. Konferans, Türkiye ve dünyadan önemli mimar, mühendis, tasarımcı ve finansçıların yanı sıra Türkiye’nin yeşil binalar konusunda vizyonunu belirleyen kurumların temsilcilerini de konuşmacı olarak ağırladı. Yapı malzemesi, gayrimenkul, mimarlık ve planlama alanlarının üst düzey yetkililerinin yanı sıra kamu ve sivil toplum örgütlerini de buluşturan EKODesign 2009 Konferansı’nda yeşil binalar; finansman, tasarım, mühendislik ve planlama boyutlarıyla ele alındı.

Çevre Dostu Binalar Derneği ÇEDBİK’in katkılarıyla düzenlenen EKODesign 2009 Konferansı’nı; Türkiye’de yalıtım ve enerji verimliliği konusunda pek çok bilinçlendirme çalışması yürüten Ode Yalıtım, ürünleri ile kullanım sürecinde olduğu kadar üretiminde de çevre dostu olan Türk Ytong ana sponsor olarak destekliyorlar. Sunduğu BIM çözümleri ile sürdürülebilir ve yeşil tasarımı destekleyen Autodesk, çevreci ve sürdürülebilir binalardaki proje yönetimi ve danışmanlık çözümleri için "Yeşil Proje Yönetimi" hizmetlerini sunan Entegre Proje Yönetim Danışmanlık firmaları da sponsor olarak destekliyor.

Ülkemizde enerji etkin yapılaşma konusunda sektöre gelecek vizyonu çizmesi hedeflenen Konferans’a ayrıca, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), Urban Land Institute (ULI) Türkiye ve T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’da (TOKİ) destek veriyor.

Yapı-Endüstri Merkezi her yıl düzenleyeceği EKODesign Konferansları’na, ülkemizde az sayıda olan Yeşil Bina uygulamalarının nitelik ve niceliğinin artması, kentlerin, bölgelerin, binaların tasarımında ekolojik tasarım ölçütlerinin uygulanması amacıyla devam edecek.

Yapı-Endüstri Merkezi bu alandaki düzenlediği etkinlikleri, çıkartacağı yayınlarla da destekleyerek ülkemizde yeşil binalara ilişkin bir gündem yaratmayı hedefliyor

Read more...

Mimarlıkta İmgenin Labirenti

Taa Mısır Piramitleri’ne kadar gidilebilir. Buna geri gitmek demek bile doğru olmaz. Giza’nın geometrik coşkusudur ne heykel ne mimari olarak adlandırılabilecek. Ölçeği ve sadeliği afallatıcıdır. Gotik katedrallerin ruhsal bir dışavurumu barındıran organik yapısı ise başka açıdan hem heykel, hem mimarlıktır.

Mimarlık, zaten yapıya indirgenemeyecek başka bir yapıyla ilintilidir.

Denis Hollier’in, Bataille üzerine yazdığı Against Architecture kitabında mimarlığın yalnızca barınmak ihtiyacı ile ilgili olmadığı, hatta bu işlevselliğin aşıldığı yerlerde mimarlığın ortaya çıktığı vurgulanır. Kuşkusuz Hollier’in mimarlık ile felsefe arasında kurduğu ilişki geniş bir yelpazeye uzanmaktadır ve tekil yapılarda somutlaşmayı gerektirmemektedir.“Mimarlık diğer bütün niteliklerden önce sunumun mekanına özdeştir. Yalnızca bina olmaktan çıktığı andan itibaren her zaman kendinden başka bir şeyi ifade etmektedir.”

Mimarlığın yalnızca heykelsilik ile kesiştiği noktalarda değerli olduğunu düşünmemek gerekiyor elbette.

Ancak mimarlığın “barınak” olmanın pek çok defa ötesine geçtiği de eklenmelidir.
Etienne-Louis Boullez’nin Newton anıtı, bir bütün olarak aydınlanma dönemini simgelemektedir. Bir anıtkabri aşan kapsamda ileti buketi ile donatıldığı açıktır.

Brancusi’nin yüzyıl başında New York’u gemiden ilk kez gördüğünde, atölyesine benzetmesi boşuna değildir. Çalışmaları ile gökdelenlerin kübist karmaşası arasındaki bağ, Sonsuz Kolon heykelinden yola çıkarak 122 metrelik bir gökdelen önerisi getirmesi, bir yapının kavramsal düzlemde basit bir simgeselliğin ötesine geçebileceğini ifade etmektedir.

Üzerinden yarım yüzyıl geçmekle birlikte, Libeskind’in Jewish Museum’unun akslarından birinin bitimindeki Soykırım Kulesi ile Moshe Safdie’nin bir tepeyi delip geçerek gökyüzüne açılan müzesi, birer müze olmanın ötesindedirler. Somutlaştırdıkları işlevi dönüştürerek, ona yeni bir içerik yükleyebilmişlerdir.

Giocometti’nin, heykeli yerleştirdiği plaza ile birlikte tanımlamaya başlaması, boşluğun heykelin malzemelerinden biri olabiliceğini göstermekteydi.

Sonuç itibariyle, heykel taşa anlam vermektir. İki tuğlayı yan yana koyar koymaz, çekicin keskiye dokunduğu anda, temel için daha toprak kazılırken, anlam, oluşmaya başlar. Bir şey inşa edilecektir. İnsan yaşamına biçim vermek, basit bir barınak yapmak değildir. Oluşturulan yapı, barındırdığı şeyi etkiler ister istemez.

Göze hoş gelen, kullanışlı ve sağlam gibi iyi mimarlığın sıfatları mimarlığın bir belirlenen olarak tasarlandığı örnekler için geçerlidir. Ancak mekanın dönüştürücü gizilgücüyle yüzleşebilmek, mekanı olduğu kadar hatta onunla birlikte mekanın anlamını da tasarlamak mümkündür.

Buradan hareketle, mimarlıkta imgenin izi sürülebilir. İmgenin, mimarlığa sızıp, onu nasıl dönüştürdüğü izlenebilir.

Belki izlenebilir.

Belki bir labirentin içinden çıkmak için çabalamaktan öte değildir imgenin mimarisi.

Bu kader olabilir, kader de bazen güzel

Read more...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Projeleri Uluslararası Platforma Sunuluyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Fransa’nın Cannes kentinde gerçekleşecek olan Uluslararası Proje Finansman Yatırım Platformu’na (MIPIM), Şehircilik Atölyesi (İŞAT) tarafından hazırlanan 20 proje ile katıldı.

Belediyenin resmi internet sitesinde, ilgili haberde belediye; ‘Dünya kenti olmak’ olarak belirlediği amacını gerçekleştirmek için gerekleri; İstanbul’un medeniyetler başkenti olarak tarih ve kültür turizmine hazırlanması, finans ve hizmetlerin buraya yönlendirilmesi, İstanbul’da kongre turizminin öne çıkarılması olarak sıralıyor ve tespit edilebilecek diğer hedeflerle ilgili çalışmalar yapacağını iddia ediyor.

Bu yıl 8-11 Mart tarihleri arasında Cannes’da gerçekleşen gayrimenkul platformu MIPIM’in ardından İstanbul Şehircilik Atölyesi Başkanı Lûtfi Altun ile görüştük.

Lûtfi Altun önce Cannes’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından sunulan projeleri hazırlayan İstanbul Şehircilik Atölyesi’ni (İŞAT) bize tanıttı. İŞAT, ilk Paris’teki şehircilik atölyesi örnek alınarak kurulmuş. Bilgi toplumuna geçişi destekliyor. Atölyede İstanbul’un tarihi potansiyelini değerlendirmek için çalışmalar yapılıyor. Hem geçmiş hem gelecek için proje konseptleri belirlenerek vizyon projeleri geliştirilmesi temel hedefler arasında. Kent gelişiminde nasıl bir yönelim olması gerektiğiyle ilgili belirlemeler yapılmaya çalışılıyor. İstanbul’un depreme hazırlanmasıyla ilgili Zeytinburnu Pilot Projesi gibi çalışmalar yapılıyor. İŞAT, projelerinin gerektirdiği ölçüde kadrosunu genişletip daraltıyor, danışmanlara başvuruyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu yıl ilk defa alanının en büyük organizasyonlarından olan gayrimenkul platformu MIPIM’e katıldı. MIPIM ve onun gibi organizasyonlardan sağladığı uluslararası yatırımlarla atılım yapan Beyrut’tan sonra son senelerde Dubai aynı yöntemle yüksek miktarlarda yabancı yatırım çekerek büyük projeler gerçekleştiriyor. Lûtfi Altun İstanbul’un bugüne kadar bu platforma katılmamış olmasının Balkanlar ve Ortadoğu’dan katılan ülkelerin avantajı olduğunu belirtiyor ve İstanbul’un bu yıl başlayan katılımıyla platform üzerinden yabancı yatırımın yönlendirilmesinde dengelerde büyük değişimlere neden olacağını ön görüyor. MIPIM’e katılarak yakın bölgelere yapılan yatırımların İstanbul’a çekilebileceği düşünülüyor. Bu ve benzeri platformlar sayesinde 4-5 sene içinde 25 milyar $ yatırım çekmek hedefleniyor.

Bu yılki platformda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş şeref konuğu olarak yer aldı. İstanbul projelerini sergilemek için en büyük stand alanlarından birine sahipti. Lûtfi Altun’un bize verdiği bilgilere göre bu yıl oldukça fazla katılımcısı olan platforma devletin bütün kurumlarıyla katılması öngörülmüştü. Ancak hazırlık için gereken zamanın kısıtlılığı nedeniyle Özelleştirme İdaresi, Toplu Konut İdaresi, Turizm ve Ulaştırma Bakanlıkları katılamadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle beraber Vakıflar Genel Müdürlüğü platforma katılabildi. Lûtfi Altun katılımın öngörüldüğü şekilde gerçekleşmesi halinde çok daha iyi sonuç alınabileceğine değinmekle birlikte İstanbul’un gayrimenkul konusunda en büyük yatırımcıların bulunduğu platformda sesini duyurması açısından katılımın önemli sonuçları olduğunu belirtiyor. Projelerle ilgili Lûtfi Altun’dan aldığımız değerlendirmeye göre projeler arasında daha çok deniz kıyısıyla ilgili olanlar ve İstanbul’un turizm potansiyellerini değerlendirmeye yönelik olanlar ilgi görürken depreme yönelik kentsel konut yatırımları da katılımcılara cazip görünmüştür. Deprem yapılarıyla ilgili hazırlıkları devletin yapacağı 100.000 ila 240.000 konut yapımının uzun dönemde ilgi görebileceği platformda görülmüştür. Sergilenen projelerin bazılarıyla ilgili de olumlu geri besleme alınmış, platform sırasında önerilen ek yapı ve işlevlerle yatırımcıların ilgisini çekecekleri belirtilmiştir.

Read more...

Bir Yeşil Lise Tasarımı

Fransa’nın Revin kentindeki lise öğrencileri, yakında, yeşil çatılarla donatılmış, yeni bir teraslı okulda eğitim görmeye başlayacaklar. Lycee Jean Moulin, yamaçların arasında kaybolarak, tamamen teraslardan meydana gelen bir peyzaj şeklinde görünüyor

Bu yeşil okul, eğimin kısıtlamalarından faydalanılarak, içe dönük ve yamaçlardan yükselecek inşa edilecek. Her bir teras bir kat olacak ve yüksek pencereler doğal gün ışığını içeri taşıyacak


Dümdüz olmak yerine, daha doğal bir görüntü yaratmak amacıyla katlar arasındaki çatılar hafif dalgalı biçimde tasarlanmış, ayrıca çevreyle kaynaşması amacıyla üzerleri bitkilendirilmiş

2012’de tamamlanması beklenen bu okulda öğrenciler müthiş bir doğal çevrede yetişecek. Burada yaşayacakları sorunlar ise herhalde sürekli yokuş çıkıp inmekten öteye geçmeyecektir

Read more...

Botanik Bina

Oliver Storz, Ferdinand Ludwig ve Hannes Schwertfeger'in oluşturduğu genç Alman mimarlar grubu, yeni bir mimari yaşam oluşturmak için bükülebilen,esneyen ama gelişimini sürdüren ağaçları kullanarak nasıl bir yapı inşa edilebileceği üzerine çalışmalar yürütüyorlar. Bu botanik yapı inşa edilirken ağaçlar bükülerek gerekli yerlerde aşılanarak çelik destek sistemlerle gelişimleri sürdürülüyor.Bu organik yapıları inşa etmede söğüt ağacı gibi esnek ve çelik destek sistemleri etrafında büyümesini sürdürebilen ağaçlar tercih ediyorlar.Stuttgart şehrinde tasarlanan botanik yapı,çok amaçlı kule,kuş izleme istasyonları,sergi ve konserler için açık hava pavyonu gibi pekçok farklı amaçla kullanılabilecek.Yapılan testler bir ağacın çelik destek etrafında nasıl büyüyebileceği veye bu çelik destekler olmaksızın nasıl üzerindeki yapıyı taşıyabileceği gözlemleniyor.

Read more...

TOKİ Kayabaşı Konut Projesi

T.C. Toplu Konut İdaresi tarafından açılan İstanbul-Kayabaşı Bölgesi “Konut Tasarımı” Ulusal Mimari Fikir Proje Yarışması’nda hem birincilik hem de satınalma ödülüne layık görülmüştür.

Aboutblank, konut kompleksleri boyunca uzanan geniş yeşil alanlar sayesinde, kullanıcılar arasında etkileşimi arttırmayı amaçlayan, merkezsiz rizomatik kentsel doku yarattı.

Konut kompleksi, düzensiz bir biçimde öne ve arkaya itilmiş gibi gözüken tekli modüllerin birleşmesinden meydana geliyor. Modül, bireyselleşmiş mekanlar ile ekonomik inşaat yöntemleri sağlamaktadır.

Aboutblank, kentsel dokuyu oluştururken “kıvırma prensibi” ile yola çıktı. Binaların yatay düzlemleri kağıt parçaları olarak düşünülerek, stratejik noktalardan kıvrıldı. Böylelikle, bir dizi, birbirine bağlı ama farklı yükseklikte bina elde edildi. Bu kıvırma binanın yüksekliğini belirlediği için, alçak binalar, konut komplekslerinin aralarında yerleştirilmiş olan bahçelere ışığın geçmesine yardımcı olmaktadır. Bu yeşil alanlar ise kullanıcıların paylaşacağı ortak kullanım alanlarını meydana getiriyor.

Read more...

Peyzaj Mimarlığı 4. Kongresine Doğru

Peyzaj mimarları odası , Ekim 2000 , Kasım 2004 ve Kasım 2007 de düzenlediği 3 Peyzaj Mimarlığı kongresinin ardından, ekim 2010 da 4. Peyzaj Mimarlığı Kongresi‘ni düzenleyecek

Peyzaj Mimarları Odası 4. Kongresini, mesleğin her alanının tartışılıp konuşulacağı "AÇILIMLAR" teması üzerine kurgulanıyor.
4. kongre Peyzaj Mimarlığının bu günkü konumunun yeterli olup olmadığını,doğal,kültürel ve sosyal boyutta bütünleşmenin nasıl sağlanabileceği, yalnız ülke açısından değil, dünyadaki peyzaj mimarlığının hangi konumlarda bulunduğunu, kısaca Türkiye‘deki Peyzaj Mimarlığı, meslekler arası ilişkilerde, kamu-tüzel ilişkilerde gelişmesine rağmen işleyiş olarak aslında yerinde mi sayıyor, yoksa dünyadaki değişime paralel gelişme gösteriyor mu? Değilse, nasıl bir atılım yöntemleriyle ya da nasıl bir yeniden yapılanma yöntemleri ile bugünün değil geleceğin mesleği olabilir? Sorularına yanıt arayacak bir tartışmalar düzenlenecek.
Kültürel Peyzajlar, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ve beraberinde getirdiği sorumluklar, Bologna Süreci ve Akreditasyon gibi önemli konulara bu kez Peyzaj Mimarları Kapadokya‘dan seslenecek

Read more...

AIA nın 2009 Çevreci En İyi On Projesi

Sürdürülebilir mimari ve çevreyi koruyan, güzelleştiren tasarım anlayışı kapsamında mimarinin, doğal sistemlerin ve teknolojinin en iyi şekilde biraraya getirildiği yaklaşımlar aranmış


The American Institute of Architects (AIA, Amerika Mimarlık Enstitüsü) vlae Committe on the Environment (COTE, Çevre Komitesi) sürdürülebilir mimari ve çevreyi koruyan, güzelleştiren tasarım anlayışı kapsamında en iyi on proje örneğini seçti. Ödüller San Fransisko'da düzenlenecek olan AIA 2009 National Convention and Design Exposition'da (AIA 2009 Ulusal Kongre ve Tasarım Fuarı) sahiplerini bulacak. Projelerin seçiminde mimarinin, doğal sistemlerin ve teknolojinin en iyi şekilde biraraya getirildiği yaklaşımlar arandı. Bunlar varolan yapıların yeniden değerlendirilmesi, ulaşım sistemleriyle bağlantıların iyi kurulması, bulunduğu yere minimum düzeyde zarar vermesi ve bulunduğu bölgeyi canlandırması, enerji ve su tasarrufu sağlayan çözümlerin sağlanması, sürdürülebilir ya da yenilenebilir malzemelerin kullanılması ve iç mekan hava kalitesinin arttırılmasıyla çevresel etkileri azaltan, kullanıcıların konforunu artıran ve topluma olumlu katkı sağlayan tasarımlar. Mimaride performans ve estetik ayrılmaz bir bütündür ve çevreye en duyarlı projelerin seçildiği bu ödüllendirmede her iki kriterde eşit derecede ön planda

Read more...

Vignoles Villaları ve Peyzaj

Kentsel bir boş alanda Fransız mimar Edouard Francois tarafından tasarlanan ve Eden Bio olarak da tanınan Paris sosyal konut geliştirme projesi tamamlandı

Proje, henüz olgunlaşma aşamasındaki dikey organik bahçelerle çevrilmiş 100 sosyal konut birimi ve stüdyo ile topluluk odaları ve küçük bir restorandan oluşuyor.

Binaların üst katlarına ahşap merdiven ve rampalarla ulaşılıyor. Bitkiler büyüdüğünde, salkımlar, binaları çevreleyen dış kafesin etrafını sararak yükselecek ve evler arasındaki bahçeler yoğun biçimde yeşillenecek

Projede her dairenin güneye bakan bir balkonu ve her pencerenin saksı koyulacak geniş bir pervazı bulunuyor.

Boyutları itibariyle hem mimari hem de kentleşme olarak ele alınabilecek olan proje, canlı ve popüler bir bölgede yer alıyor. Blok, birkaç metre genişliğinde dar patikalarla bölünüyor. Bu patikalar da geçmişin banliyölerindeki meyve bahçelerinin izlerini taşıyor

Mimar Edouard François, farklı boyutlarda ve aralarında boşluklar bulunan sokakları çok sevdiğini belirtiyor. “Bu tür boşluklar, küçük evler ve tavşan kümesleri ile dolu konut bloklarının arasına girip onları keşfetme isteği yaratıyor. Ayrıca yaptığım evlerin sokağa yönlenmesini hiç istemem. Bir Doisneau fotoğrafı değerindeki bu küçük evleri rahat bırakıp arka tarafa dönmeyi tercih ederim. Burada sokağa eklenen tek şey iki tane sera ki onlar da tarihi meyve bahçelerini anımsatmak amacıyla yapıldı. Bunlar Paris’in caddeye bakan en küçük yapıları olsa gerek

Read more...

Kesintisiz Bir Peyzaj Yaratmak İçin Bütünleştirmek

Seattle Sanat Müzesinin Olympic Heykel Parkı, Seattle’ın modern kentsel görünümü ile Puget Sound ve Olympic Dağlarının doğal güzelliğinin arasında Seattle’ın kenarında yer almaktadır ve kıyı alanını, önceki endüstri alanı niteliğinden insanların müze duvarları dışında da modern ve çağdaş sanatı deneyimlediği güçlü yeşil bir mekana dönüştürecektir.
Tasarım mimarlık, peyzaj tasarımı ve kentsel altyapıyı, mevcutta tren rayları ile bölünen üç farklı parseli birleştirmek ve sanat, kent ve Soundla kesintisiz bir peyzaj yaratmak için bütünleştirmiştir
Parkın üstünde, kentin kenarında akşamları parıldayan bir fener haline gelen şeffaf bir pavyon bulunmaktadır.
“A sırala Z” biçimli yaya yolları, Kuzeydoğunun 3 prototip peyzajını bağlamaktadır: her dem yeşil sık, fir, sedir, yerel yabanmersini ağaçlarından oluşan ılıman iklim ormanı, meşe, kavak ve Akçaağaçlardan oluşan geçiş ormanı ve bir dizi bodur çam ve kelp, su yosunu ve su altı yeşillikleri ile Balıklar için yenilenen peyzaj sunan su teraslarından oluşan kıyı bahçesi.

Parktaki sanat 3 kategorili olacaktır: yaya köprüleri, sarmaşıklı parmaklıklar, banklar ve yaya yolları ile parkın tasarımı ve inşası ile bütünleşecek altyapı projeleri, parkın her alanındaki ana ilgi noktasına dikkati çekmek için ana ilgi noktası olarak hizmet verecek odak noktaları, pavyonuda içererek parkın genelinde yer alacak geçici sergi ve enstalasyon alanları.

Kıyı alanı parkının kademelenmiş su terasları, gelgit dalgalarının gidiş ve gelişi ile meydana çıkarmakta ve gizlenmektedir ve Elliott koyundaki somonların kurtarılmasını destekleyecektir. Yerel bitkiler Puget Sound’un eşsiz fiziksel çevresini deneyimlemek ve öğrenmek için önemli bir zemin sunacaktır

Program parkı, zaman içerisinde değişen dinamik bir mekan olarak vurgulayacak ve heykel yaklaşımları devam eden orta derece değişim kullanacaktır

Read more...

28 Kasım 2010 Pazar

Peyzaj Mimarinin Uzun Serüveni

James Corner, Richard Rogers’ın Londra’daki mimarlık ofisinde 20 yaşında bir stajyerken içinde bulunduğu hayal kırıklığını zar zor bastırıyordu. Londra’nın rıhtımını, terk edilmiş sanayi limanlarından şık ticari bölgelere dönüştürme işini başlattıklarında 1980’lerin başıydı. Ancak bu ölçek ve böylesine karmaşık bir alanda Corner’ın görebildiği tek şey sınırlamalardı. “Tüm mimarlar yapmaları gerekenin mevcut binaların üzerine tente koymak olduğunu; tüm peyzaj mimarları yapmaları gerekenin her yere ağaç dikmek olduğunu; tüm trafik mühendisleri yapmaları gerekenin alana giren ve çıkan araçları dengelemek olduğunu biliyorlardı. Ancak yeteri kadar içtikten sonra Rogers ve ortakları, işin tamamını sentetik bir hale getirebilmek için ellerinde yeterli tematik ve düşünsel araç ve teknikler olmadığından yakınırlardı.”Corner bundan kısa bir süre sonra şu anda Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanlığı yaptığı Pennsylvania Üniversitesi’ndeki eğitimini yarıda bıraktı. “O kadar Balkanlaşmamış, büyük resmi görme ve büyük bir takımı idare etme yeteneğine sahip bir profesyonele her zaman ihtiyaç vardır.”Corner, geçen 25 yılı, peyzaj mimarinin ikinci plana itilmişliğini ve kent dışı eğilimlerini bir kenara bırakıp, “sanayi sonrası kentini tasarlamak” gibi daha heyecan verici bir konuyu gündemine alarak peyzaj mimarinin alanını genişletmek için ciddi bir çalışmayla geçirdi. Herhangi bir mimarinin çevresine birkaç salkım maydanoz gibi mutlaka çalılar ve ağaçlar koymak yerine, peyzaj mimarlarının bu kadar karmaşık, büyük ölçekli ve çevresel olarak zarar görmüş alanların yeniden yapılanarak birer cazibe merkezine dönüştürülme sorununa en geniş biçimde yaklaşabilecek olanların peyzaj mimarları olduğunu düşündü. Ona göre peyzaj mimarları, bir filozofun entelektüel bakış açısı ve güçlü bir politik aktörün politik görüşüne sahiptiler. “Peyzaj mimarı olduğun için utanmak istemiyorum çünkü en sonda gelen ağaç adamları olarak görülüyoruz” diyor.

Onun bu hırslı girişiminin ilk örneği, Manhattan’ın West Side bölgesinde, ilk andan beri ilgi çeken ve çevredeki aktivistlerin olumlu görüşünü, güçlü politik desteğini ve özel sektörün büyük miktarda parasını yanına alan High Line projesi oldu. “Başlattığımız her projede mimarlar, mühendisler ve çeşitli uzmanlarla birlikte çalışıyoruz ki, bu aslında oldukça suskun ve geri plandaki bir meslek alanı için büyük bir gelişim demek.”

Corner’ın High Line’daki tasarımı, terk edilmiş tren yolunun etkileyici vahşiliğinin izlerini taşırken aynı zamanda da sanat ve kültürle uysallaştırılmış. Çevrede şık bir kalabalığa yol açacak pek çok plaza yatırıma hazır bulunsa da aslında burada en çok ilgi çekecek olan bir ağaç yüksekliğinde kenti bir ucundan diğer ucuna kat edebilmek olacak. High Line, kültür ve parayla bezenmiş bugünün altında güneşlenirken aynı zamanda da geçmişin sanayi enkazı üzerinde dolaşan bizlerin yansıması olarak High Line, proje olarak bir “duygu”yu ifade ediyor, Corner için ise bir başlangıcı.

Birçoğu Corner’ın Penn’den eski öğrencileri olan Field Operations firmasının şu anda gelecek 25 yılı içine alan 5 büyük kamusal, bir çok da özel projesi bulunuyor: Toronto’da Fresh Kills Park, New Jersey’de yaklaşık 17 hektarlık bir park, Memphis’te 1800, Kuzey Kore’de 50 hektarlık parklar, Las Vegas’ta MGM Mirage City Center için bir havuz, Columbia Üniversitesi Manhattanville Kampüsü planları vb bunların arasında yer alıyor.
Corner, bir hava fotoğrafçısı olan Alex MacLean ile ABD’nin üzerinde uçarak insanoğlunun yeryüzünü nasıl şekillendirdiğini görmeye çalışmış. Bu çalışması sonucunda, Amerikan Mimarlar Derneği’nin Uluslar arası Kiatp ödülünü ve bir çok olumlu eleştiriyi de alan ve içinde bir ana temanın yer aldığı bir kitap ortaya çıkmış: arazi bulunduğu yerin özelliklerini barındırmaz, o büyür ve onu şekillendiren bu süreçtir.
Taking Measures adıyla piyasaya çıkan bu kitaptaki fotoğraflar aslında yer yüzeyinin bir mekanda çiftliklerden otopark alanlarına kadar nasıl geçiş yaptığını gösteriyor. “bu çok güzel arazilere şekil, doku, somutluk, geometri ve doğal hali gibi yönlerden bakmanın yanında aynı zamanda da onların ne yaptıklarını anlamak akımından önemliydi” diyor Corner. Ve bu çalışmadan yola çıkarak peyzaj mimarlarını, doğada meydana gelen değişimleri geliştiren, düzenleyen bir bahçıvan olarak tanımlıyor.
Ardından 90’ların ortalarında çalışmalarını bir adım öteye götürmesi gerektiğini düşünerek yarışmalara giren Corner, New York’taki Van Alen Enstitüsü’nün Governors Island’ı yeniden geliştirme projesi için yarışmaya katıldı. 200 projenin girdiği yarışmada kazanan 6 projeden biri kendinin, 3’ü ise öğrencilerinin olunca, önemli bir şeyin ucundan tuttuklarından emin oldu.
Birkaç yıl sonra ise en önemli kırılma noktasını yakaladı: Staten Island’daki geniş bir atıl alan olan Fresh Kills Projesi. New York’taki Central Park’ın yaklaşık 3 katı büyüklüğündeki alanda herhangi bir şekillendirme çabasına girmek, yollar açmak bile büyük biri şti. Kaldı ki alanın %45’ini kaplayan çöp yığınını gömmek için milyonlarca dolar harcamak bile yetersiz kalırdı. Çürümeyi hızlandırmak mümkün gözükmediği için de hangi mimar çalışırsa çalışsın, parkın ortaya çıkması onlarca yıl alacaktı.

Corner ise bu alanı bir çalışma alanı olarak gördü: sadece bir park değil aynı zamanda peyzaj mimarinin vücut bulacağı bir alan. “Bu harika bir park tasarlama çalışması değil, şu anki halinden yeşil, kamusal ve güvenli bir alana gidişi tanımlayacak bir yöntem çalışması” şeklinde açıklıyor. “Ve bu yöntem de sonunda benzersiz mekansal ve estetik deneyimler ve yapılar sunan bir parka dönüşecektir.”

Read more...

26 Kasım 2010 Cuma

B199 İstanbul Konutları Projesi

Ofis mekanlarının çatısında tasarlanan yeşil alan ise konutların özel kullanıma açık, spor alanı ve açık yüzme havuzundan oluşan ikincil bir katman olarak planlanmış.

B199 İstanbul Konutları, 2008 yılında Zorlu Gayrimenkul Geliştirme ve Yatırım AŞ'nin Büyükdere Caddesi üzerinde konumlanan arsası için açtığı davetli yarışmaya Öncüoğlu Mimarlık'ın davet edilmesi ile konut, ofis ve galeri mekanlarından oluşan karma kullanıma sahip bir yarışma projesi olarak tasarlandı.

İstanbul'un yeni gelişen iş merkezi bölgesi Büyükdere Caddesi üzerinde konumlanan 32 kattan oluşan proje İstanbul için bir kent simgesi olması amacıyla tasarlanmış. B199 İstanbul projesi, tasarımının İstanbul'un kentsel topografyasındaki çeşitliliği yeni konut kütlelerinde de arayan ve ilham alan bir tasarım arayışının sonucunda oluşmuş. Projenin bulunduğu bölge itibariyle, Büyükdere Caddesi ile Gültepe semtleri arasındaki mekansal kopukluğu gidermesi ve tasarımı ile mekansal ve sosyal bir köprü görevi görmesi hedefleniyor

Read more...

Peyzaj Mimarlığı 4. Kongresine Doğru

Peyzaj mimarları odası , Ekim 2000 , Kasım 2004 ve Kasım 2007 de düzenlediği 3 Peyzaj Mimarlığı kongresinin ardından, ekim 2010 da 4. Peyzaj Mimarlığı Kongresi‘ni düzenleyecek.
Peyzaj Mimarları Odası 4. Kongresini, mesleğin her alanının tartışılıp konuşulacağı "AÇILIMLAR" teması üzerine kurgulanıyor.
4. kongre Peyzaj Mimarlığının bu günkü konumunun yeterli olup olmadığını,doğal,kültürel ve sosyal boyutta bütünleşmenin nasıl sağlanabileceği, yalnız ülke açısından değil, dünyadaki peyzaj mimarlığının hangi konumlarda bulunduğunu, kısaca Türkiye‘deki Peyzaj Mimarlığı, meslekler arası ilişkilerde, kamu-tüzel ilişkilerde gelişmesine rağmen işleyiş olarak aslında yerinde mi sayıyor, yoksa dünyadaki değişime paralel gelişme gösteriyor mu? Değilse, nasıl bir atılım yöntemleriyle ya da nasıl bir yeniden yapılanma yöntemleri ile bugünün değil geleceğin mesleği olabilir? Sorularına yanıt arayacak bir tartışmalar düzenlenecek.
Kültürel Peyzajlar, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ve beraberinde getirdiği sorumluklar, Bologna Süreci ve Akreditasyon gibi önemli konulara bu kez Peyzaj Mimarları Kapadokya‘dan seslenecek.

Read more...

TOKİ Kayabaşı Konut Projesi

Peyzaj tasarımında,yeşil çatı terasları,açık rekreatif bahçeler,açık spor alanları,çocuk oyun alanları ve rekreatif gölgelikli alanlar düşünülmüş.

T.C. Toplu Konut İdaresi tarafından açılan İstanbul-Kayabaşı Bölgesi “Konut Tasarımı” Ulusal Mimari Fikir Proje Yarışması’nda hem birincilik hem de satınalma ödülüne layık görülmüştür.

Aboutblank, konut kompleksleri boyunca uzanan geniş yeşil alanlar sayesinde, kullanıcılar arasında etkileşimi arttırmayı amaçlayan, merkezsiz rizomatik kentsel doku yarattı.

Konut kompleksi, düzensiz bir biçimde öne ve arkaya itilmiş gibi gözüken tekli modüllerin birleşmesinden meydana geliyor. Modül, bireyselleşmiş mekanlar ile ekonomik inşaat yöntemleri sağlamaktadır.

Aboutblank, kentsel dokuyu oluştururken “kıvırma prensibi” ile yola çıktı. Binaların yatay düzlemleri kağıt parçaları olarak düşünülerek, stratejik noktalardan kıvrıldı. Böylelikle, bir dizi, birbirine bağlı ama farklı yükseklikte bina elde edildi. Bu kıvırma binanın yüksekliğini belirlediği için, alçak binalar, konut komplekslerinin aralarında yerleştirilmiş olan bahçelere ışığın geçmesine yardımcı olmaktadır. Bu yeşil alanlar ise kullanıcıların paylaşacağı ortak kullanım alanlarını meydana getiriyor.

Read more...

Varyap Meridian Türkiye'nin İlk Yeşil Kompleksi

Ekolojik,sürdürülebilir ilk ve tek yüksek standartlı yeşil konut projesi...
Türkiye'nin ilk ve tek yüksek standartlı yeşil konut projesi
Varyap, Ataşehir'de karbon salımı düşük ve enerjisinin bir kısmını kendisi üretecek yeşil bir projeyi hayata geçiriyor.107.000 m²'lik alana yayılı olan projenin %90'ı yeşil alandan, sadece 10.000 m²'lik alanı ise binalardan oluşacak.
Amerikalı RMJM'in tasarladığı Varyap Meridian projesi, 1.500 konut, 5 yıldızılı otel, iş merkezi, ticaret ve sosyal alanlardan oluşan karma kullanıma sahip.
Leed’e standartlarına uygun ilk proje
LEED (The Leadership in Energy and Environmental Design) kriterlerine uygun gerçekleştirilen proje, solar paneller ve rüzgâr tribünleriyle ortak alanların enerjisini kendisi üretecek ve %40'a varan enerji tasarrufu sağlayacak. Türkiye'nin ilk ve tek yüksek standartlı yeşil konut projesi olan Varyap Meridian, 2011 yılında tamamlanacak

Read more...

Nunnmps, Çok Cepheli Bir Proje

Üretilen projeler hem oldukça gizli hem de doğa ile stratejik bir ilişki içinde olduğu için, bina ağaçların üzerine, sanki yüzen bulutlar gibi, uzaktaki kent siluetine bakacak şekilde yükseltilmiş.

Cheungvogl, 2008 yılında kurulmuş, genç ve uluslararası bir mimarlık firmasıdır. Mimarlar, Chicago’daki kampus alanını ilk ziyaret ettikleri günlerde, çimlerin üzerine oturup Nunnmps projesi konseptini tartıştıkları andan itibaren alanla ilişkilerinin geliştiğini söylüyorlar.

Read more...

İzolasyonda Modern Buluş ”Clina

İnsanların rahat ve modern yaşam alanları oluşturma çabaları, bu günlerde dünya kaynaklarının tükenmeye yüz tutması ve kaynakların kirlenmesiyle birlite, insanları tasarruflu teknolojiler üretmeye yönlendirmiştir. Yalıtım alanında bir alman firması olan Clina bu işi son derece iyi başarmış görünüyor.

Modern binalarda sıcaklığı kontrol etmek, binanın kalitesini ve yaşanbilirliğini arttıran en büyük özelliktir. Vantilatör, klima ve elektikli ısıtma cihazları yanında bu sistem, düşük enerji tüketimi ve işletme maliyetinin az olmasıyla, beklentileri önemli ölçüde karşılamaktadır

Read more...

İzolasyon Tuğlası

İzotuğlalar düşey delikli hafif, sık ve küçük perde boşluklu, katkı maddesi ile gözenekli olarak imal edilen ve ısı iletkenliği normal tuğlalara göre çok düşük olan tuğlalardır. İzotuğlalar lamba-zıvanaları sayesinde düşey düzlemde birbirlerine tam olarak kenetlenirler. Bu nedenle düşey düzlemde tuğla aralarına harç kullanmaya gerek kalmaz. Bu sayede ısı kaybına yol açan ısı köprüleri %40-50 oranında azalır. Ayrıca kullanılan harç masrafından da %30 tasarruf elde edilir.

İzotuğlalar düşey düzlemde şaşırtmalı döşenmesi ile ısının izlediği yol uzatılarak yalıtım özelliği arttırılır. İzotuğlaların düşeydeki delik alanları (hava boşlukları) altı santimetrekareden az imal edilerek, duvar içerisindeki hava durağan hale getirilir ve taşımsal ısı transferi engellenmiş olur. Ayrıca düşeyde küçük perde boşlukları sayesinde, boşluklara giren harç miktarı da az olduğundan, kullanılacak harç malzemesinden tasarruf edilmiş olunur.

İzotuğlaların gözenekli yapısı sayesinde, malzeme hafifletilir ve gözeneklerde hapsolan durağan hava ile ısı iletkenlik hesap değerleri düşürülür. İzotuğlanın hammaddesi kildir. Kilin en büyük özelliği ısı depolama kapasitesinin yüksek olmasıdır. Bu sayede ortam ısısı yüksek iken depoladığı ısı enerjisini, ortam ısısı azaldığı zaman geri vererek sıcaklık regülasyonu sağlar ve doğal bir klima vazifesi görür

Read more...

Ses Ve Isı Yalıtımı-Mantolama

Betonarme malzeme içerisinde bulunan ısı köprüleri, ısı enerjisinin dışarı atılmasına sebep olur. Isı yalıtımı, evlerimizin çatı, döşeme ve dışa bakan tüm duvarlarına ısı geçirmeyen, yani ısı köprüsü oluşturmayan malzeme uygulanmasıyla yapılır. Aynı şekilde pencerelerde de özel kaplamalı yalıtım camı üniteleri ve yalıtımlı doğramalar kullanılmalıdır. Isı yalıtımı, binaların içerisinden veya dışından uygulanabilir. Isı yalıtımda önemli bir unsur da tesisatların yalıtılmasıdır.

MANTOLAMA UYGULAMALARININ MALZEME VE TEKNİK DETAYLARI
Mantolama uygulamasının ilk aşaması, uygulama yapılacak yüzeyin temizlenmesi, varsa eski boya



kalıntılarının çıkartılmasıdır. Bina yüzeyine, bina toprak seviyesinden itibaren belirli bir yükseklik kotu verilip, alüminyum subasman profili çakılır…

Bu alüminyum başlangıç profilinin ölçüsü, tercih edilen yalıtım malzemesinin kalınlığına ve uygulanacak sistemde kullanılan harcın kalınlığı göz önünde bulundurularak seçilir. Profiller duvara özel dübellerle çakılıp tespit edilir.




Isı yalıtım levhaları duvara iki şekilde tutturulabilir. İlk yöntemde levhaların





arka yüzlerine dişli mala ile özel yapıştırıcı harç sürülür. Noktasal yapıştırma metodu olan ikinci yöntemde ise levha kenarlarını çerçeve şeklinde ve ortasına üç adet yapıştırıcı sürerek montaj yapılır. Levhalar her iki yöntemde de, duvar kodu, köşe ve kenarlar dikkate alınarak şaşırtma metodu ile yerleştirilir.



Levhalar yapıştırıcı harçlardan sonra bir de dübel ile duvara sabitlenir. Dübeller harç tamamen kuruduktan
sonra çakılmalıdır. Mantolama yapılacak yüzey tuğla, ytong vs. ise, metrekareye on iki adet gelecek şekilde 10 cmlik plastik pvc dübel kullanılır. Yüzey gaz beton ise kullanılacak dübel pvc başlı çelik dübel olmalı ve gene metrekareye on iki adet çakılmalıdır. Köşelerde düzgün ve sağlam bir yüzey elde etmek için alüminyum köşe profilleri kullanılır. Pencere, kapı kenarları elyaf destekli fileli köşebentlerle çevrilir. Köşe profillerinden başlayarak bütün yüzeye donatı sıvası sürülür ve dişli mala ile trifillenerek üzerine (sıva hala yaş iken) elyaf destekli donatı filesi serilir. Filelerin birbirlerinin üzerine 10′ar cm geçmesiyle oluşabilecek çatlaların önüne geçilmiş olunur. Döşenen file üzerine tekrar sıva çekilerek kalın dişli traklarla sıkıştırma işlemi yapılır. Bu sıva kuruduktan sonra tekrar bir izolasyon sıvasıyla bütün yüzeyler sıvanır. Böylece mantolama uygulaması dışında sert ve dekoratif bir yüzey oluşmuş olur. Sıva işleri bitildikten sonra, uygulama yüzeyi gözden geçirilerek dış cephe macunları ile pürüzler giderilir ve yüzey boya işlemine geçmeye hazırdır. Son aşama olarak yüzey tercihen silikonlu dış cephe boyaları veya yine silikon esaslı veya akrilik dış cephe desenli kumlu boya uygulamaları vs. ile iki kat şeklinde uygulanır.

Read more...

Cam Balkon Sistemleri

Sitemizde modern yaşam alanlarını oluşturma yollarını tanıtmaya devam ediyoruz. Cam balkon kapatma sistemleri evinizde estetik ve fonksiyonel bir balkon yaratmanın en modern yoludur. Cam bloklardan oluşan sistem açılıp toplandığında çok az yer kapladığından balkonunuzu yer kaybı olmadan kullanmaya devam edebilirsiniz. Sistem kapalı haldeyken rüzgar, kar, yağmur, toz, duman, gürültü, vs. gibi dış etkenlerden, güçlendirilmiş cam blokları sayesinde sizi izole etmeyi başarıyor. Balkonlarımızı mevsimsel hava değişikliklerine göre tekrar tekrar dizayn etmektense, bu sistemle devamlı kullanılabilen bir mekan yaratmak çok daha pratik olmaktadır.

Sistemin gözle görülen ” mimari etkileyiciliği, manzara ve görüntü kaybı oluşturmaması, dış etkenlerden sizi koruması, balkonunuzun dört mevsim….

kullanılabilir bir alan haline gelmesi,vs..” gibi özellikleri dışında, bir de görünmeyen artıları mevcut. Cam balkon kapama sistemleri, binalarda görüntü kirliliğine neden olmadığı için, (yerel yönetimlerin tasarrufunda olmakla beraber) imar mevzuatına aykırı değildir. Güçlendirilmiş camlar darbelere dayanıklı olduğu için hırsızlara karşı evnizi korur.

Sistemi yaptırmak isterseniz birkaç noktaya dikkat etmenizi tavsiye ediyorum:

İlk olarak yaptıracağınız her imalat için geçerli olan, firmanın üretici mi, seyyar mı çalıştığını öğrenip, daha sonra çıkabilecek problemlerde muhatap bulabileceğinizden emin olun ve garanti şartlarını önceden konuşun.



Rulmanlı sistemlerde kullanılan metalin demir mi çelik mi olduğunu sorup, paslanmazlık garantisi olduğunundan emin olun.

Read more...

İstanbul Lounge - Eroğlu Yapı

Eroğlu Yapı tarafından yürütülen İstanbul Lounge projesi, Küçükçekmece-Halkalı bölgesinde yürütülüyor. Projede 1+1 ile 4+1 arasında 26 ile 204 metrekare arasında değişiklik gösteren toplam 757 daire yer alıyor. Projenin metrekare fiyatı yaklaşık 1500 ile 18000TL arasında değişiyor. Ayrıca İstanbul Lounge projesinde yüzme havuzları, spor salonları, çocuk oyun parkları gibi birçok etkinlik alanı da hazırlanmış

Read more...

25 Kasım 2010 Perşembe

Teklif Verirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

1. Müşterinin maddi imkanları (kredisi, finans gücü vb), piyasa imajı, daha önce yaptırmış olduğu işlerde problemlerle karşılaşılıp karşılaşılmadığı araştırılmalıdır.
2. İşin ödeneğinin ne kadarlık kısmının ayrıldığı öğrenilmelidir.
3. İşin daha önce ihale edilip edilmediği, edilmiş ise iptal nedeni öğrenilmelidir.
4. Hangi firmaların bu işe ilgi duyduğu, ya da katıldığı öğrenilmelidir.
5. İşin teşvik ve diğer mevzuatlar yönünden avantajları araştırılmalıdır.
6. İş yurt dışında ise, ülkenin ekonomik ve siyasi durumu araştırılmalı, yurt içinde ise ekonomik ve siyasi beklentiler dikkate alınmalıdır.
7. İşin alınış amacı ve kazanç öngörüleri belirlenmelidir (sadece kar, referans, prestij, ekipman ve/veya kadro değerlendirme vb.).

İKLİM, ZEMİN VE ÇEVRE KOŞULLARININ ETÜD EDİLMESİ

8. Teklif öncesi iş yeri (yapı mahali) görülüp incelenmelidir. Bu incelemede;
- iş yerinin imar, ruhsat alma durumu
- iş yerine ulaşım (yollar ve kapasiteleri)
- bölgenin güvenlik koşulları
- yöre halkının projenin yapımına yaklaşımı
- yerel taşaron ve imalatçıların projeye yaklaşımı
- işin çevreye rahatsızlık verme ihtimali,
- işverenin mesai saatleri sonrasında çalışmaya izin verip vermeyeceği
- iş yeri şehir içinde ve trafiğin yoğun olduğu bir yerde ise ağır taşıtların trafikteki izin süreleri
- malzeme temin ve şantiyeden çıkacak nakliyelere ilişkin olası problemler
- topografik durumdan kaynaklanacak güçlükler
- elektrik, su, vb. temini. etüd edilmelidir.

9. Yapilacak inşaatın bulunduğu bölgede hangi hava ve iklim koşularının mevcut olduğu öğrenilmelidir.
10. Yılın ne kadarlık süresinde hava koşullarının çalışmaya müsade etmeyeceği yaklaşık olarak hesap edilip teklif çalışmaları esnasında bu süreler dikkate alınmalıdır.
11. Olumsuz iklim koşullarının sadece yapılacak imalata değil malzeme ve ekipman sevkiyatına da etki edeceği göz önünde tutulmalıdır.
12. İklim koşulları, imalat sürecine olan etkisi dışında, doğurabileceği ilave maliyetler (betonun donmasına karşı kullanılacak katkılar, şantiye içi yollar için alınacak önlemler, ısınma maliyetlerindeki artışlar) açısından da değerlendirilmelidir.
13. Yapılacak inşaatın bulunduğu bölgenin jeolojik faktörleri konusunda araştırma yapılmalıdır.
14. Zemin etüdü yapılmalı, zemin şartlarındaki olumsuzlukların yaratabileceği olası ek maliyetler tetkik edilmelidir.
15. İşin metrajlarının çıkarılabilmesi için gerekli tüm proje ve detaylar temin edilmeli, işin teknik şartnamesi titizlikle incelenmelidir.
16. Projelerde ve imalat bünyesine girecek malzeme ve ekipmanlarda, hangi yerel standart ve uygulamaların kullanıldığı öğrenilmelidir.
17. İş götürü bedelli ise, götürü bedel hesabına baz teşkil eden sözleşme metrajı, mümkünse tüm iş analizleri bazında detaylı olarak çıkartılmalıdır.

MALZEME TEMİNİ

18. Teklif bedeli tespitinde, malzeme spesifikasyonları, marka, standart, ihzarat alma durumu gibi malzeme konusundaki sözleşmesel sınırlama / esneklikler dikkate alınmalıdır.
19. Yerel olarak temin edilebilecek malzemeler ve imalat için uygunlukları araştırılmalıdır.
20. Yerel satın alma veya ithal etme maliyetleri bulunmalı ve mukayese edilmelidir. Bazı projelerde yerel satın almada vergi olup, proje gümrük muafiyetine sahip olabilir.
21. Gerekli malzeme miktar ve tutarları fire ve zaiyat oranları dikkate alınarak hesaplanmalıdır.

KULLANILACAK EKİPMANLAR

22. Ekipmanın hangi koşullarda, nasıl temin edilebileceği araştırılmalıdır.
23. Yerel ekipman fiyatları öğrenilmelidir. Başka bölgelerden ekipman getirilmesi gerekiyorsa nakliye ve gümrük masrafları göz önünde tutulmalıdır.
24. Ekipmanın temin edilme yerine göre ekipman maliyeti yanında, nakliye, gümrük ve kur değişimleri gibi faktörlerde göz önünde bulundurularak toplam maliyet hesaplanmalıdır.
25. Uzun nakliye süreleri ve yüksek nakliye maliyeti nedeni ile yedek parça ihtiyaçları da dikkate alınmalıdır.

İŞÇİLİK

26. İnşaatın yapılacağı bölgedeki işçilik bedelleri öğrenilmeli, özellikle yurt dışı işlerinde tecrübeli işçi bulma imkanları da araştırılmalıdır.
27. Yerel işçi verimliliği öğrenilmelidir.
28. Taşaronlara yaptırılacak işlerin bedelleri hakkında farklı taşaronlardan fiyat alarak araştırma yapılmalıdır.
29. İş programına gore işçiliğin en fazla olduğu dönemdeki iş gücü gereksinimi hesaplanmalıdır. Bu iş gücünün barınma ve konaklama ihtiyaçlarının karşılanması gerekliliği ve karşılanacak hizmetlerin neler olması gerektiği araştırılmalıdır.

İNŞAAT EKİPMANLARI

30. İşin gerektireceği ekipmanların miktar ve niteliği belirlenmeli, ayrıca işin yapılacağı yerdeki ekipman temin ve kiralama imkan ve maliyetleri araştırılmalıdır.
31. Dışardan ekipman getirilmesine ihtiyaç duyulup duyulmadığı belirlenmeli, gümrük yükümlülükleri araştırılmalıdır.
32. İş bitiminde ekipmanların nasıl değerlendirileceği ve bu konuda kısıtlamalar olup olmayacağı araştırılmalıdır.

PROJE YÖNETİM KADROLARI

33. Hangi kadroların yerel veya firmanın kendi kadroları ile doldurulacağı kararlaştırılmalıdır.
34. Çalışanlar için nasıl bir yaşam ve çalışma koşulu sağlanacağı, ( konteyner, kamp, ev, vb ) ve maliyetleri belirlenmelidir.

İŞİN PROGRAMLANMASINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR

35. Mobilizasyonun ne kadar süreceği hesaplanmalıdır.
36. Ekipman nakliye sürelerinin programa olan etkileri hesaplanmalıdır.
37. Hazırlanacak programda iklim koşulları dikkate alınmalıdır.
38. Yerel işçilik veriminin, çalışma saatlerine ilişkin yükümlülüklerin, kültürün, inanç ve inanışların, iş gücü eğitim seviyesinin programı ne şekilde etkileyebileceği araştırılmalıdır.

MALZEME VE EKİPMAN NAKLİYESİ

39. İşin yapılacağı bölgeye göre nakliye bedelleri öğrenilmelidir.
40. Nakliye bedelleri araştırılırken mesafe miktarı ile birlikte, bölgenin topografyasından ve iklim koşullarından kaynaklanacak ulaşım zorlukları, bölgedeki güvenlik sorunları, gümrükten kaynaklanabilecek problemler de dikkate alınmalıdır.
41. Gümrük çıkış izinleri için gereken ücretler öğrenilmelidir.
42. Nakliye sigorta bedelleri öğrenilmelidir.

ÖDEMELER

43. Ne kadarlık bir ön nakit harcamasına ihtiyaç olacağı belirlenmelidir.
44. Eğer ödemeler resmi makamlarca yapılacaksa, hakedişlerin onayı ve tahsilatı için ne gibi aşamalardan geçileceği ve bunun ne kadar süre alacağı araştırılmalıdır.
45. İdarenin kredi ile finanse ettiği işlerde idarenin KDV ödemesini nasıl finanse edeceği öğrenilmelidir.
46. Ödemelerin yapılacağı para birimi öğrenilmeli, kur dalgalanma veya kurları etkileyebilecek yerel politikalarına ilişkin riskler araştırılmalıdır.

YEREL VERGİLER

47. Yurt dışındaki işlerde ülkenin vergi, iş ve çalışma yasaları ile ilgili bilgiler öğrenilmelidir.
48. Çalışılan ülkede, projeye uygulanacak vergiler (emlak, satış, kdv vb.) araştırılmalıdır.

PROJE FİNANSI

49. Proje finansının belli ülkelerden, belli oran veya tutarlarda satın alma gerektirip gerektirmeyeceği öğrenilmelidir.

KAYNAKLAR

50. Projenin başarılı ve sorunsuz bir şekilde ilerlemesi için şirketin tanıtımı ve bilgi almak amacı ile iş yapılacak ülkenin resmi ticaret departmanları ve yerel otoriteler ile irtibat kurulmalıdır.
51. Müşteri, yükümlülüklerini yerine getirmez, projeyi iptal eder, ödemeleri yapmaz veya yerel taşeronlar ile sorunlar yaşanırsa, ne gibi yasal kaynaklardan yararlanılabileceği araştırılmalıdır.
52. Yerel muhasebe, vergi, ve ticari konularda danışmanlık firması, muhasebe firması gibi kişi veya kuruluşlardan destek alınması düşünülmelidir

Read more...

Beton Standartları Nelerdir

EN12504-2 Yapılarda Beton Deneyleri - Bölüm 2: Tahribatsız Deneyler - Geri Sıçrama Değerinin Tayini
EN12763 Boru ve Ekleme Parçaları - Lifli Çimento ile İmal Edilmiş - Bina Boşaltım Sistemlerinde Kullanılan - Boyutlar ve Sevkiyatta Kullanılan Teknik Terimler
EN1367-3 Agregaların Termal ve Bozunma Özellikleri için Kaynama Deneyi
EN933-6 Agregaların Geometrik Özelliklerinin Değerlendirilmesi - Agrega Akış Katsayısı
ENISO3766 Yapı Çizimleri - Betonarmelerin Basitleştirilmiş Gösterimi (TS3710)
ENV13670-1 Beton Yapıların Uygulanması - Bölüm 1: Genel
ENV1504-9 Beton Yapılar - Koruma ve Tamir için Mamul ve Sistemler - Tarifler, Özellikler, Kalite Kontrol ve Uygunluğun Belgelendirilmesi - Bölüm 9: Tarifler
ENV196-4 Bölüm 4: Çimento Deney Metotları - Bileşen Miktarının Tayini
ENV1992-1-1 Eurocode 2 Beton Yapıların Projelendirmesi - Bölüm 1-1: Genel Kurallar ve Bina Kuralları
prEN1097-10 Agregaların Mekanik ve Fiziksel Özellikleri İçin Deneyler - Kısım 10: Su Emme Yüksekliği
TS10088 Beton Agregaları - Petrografik İnceleme
TS10088EN932-3 Agregaların Genel Özellikleri İçin Deneyler Kısım 3: Basitleştirilmiş Petrografik Tanımlama İçin İşlem ve Terminoloji
TS10156 Çimento- Katkılı Çimento (TS10156:1992 iptal edilmiş ve yerine EN 197-1 geçmiştir.)
TS10157 Çimento- Sülfatlara Dayanıklı
TS10326 İnşaat Makinaları- Vibratörler (Beton Sıkıştırmak için)
TS10465 Beton Deney Metotları- Yapı ve Yapı Bileşenlerinde Sertleşmiş Betondan Numune Alınması ve Basınç Mukavemetinin Tayini (Tahribatlı Metot)
TS10513 Çelik Teller - Beton Takviyesinde Kullanılan
TS10514 Beton - Çelik Tel Takviyeli - Çelik Telleri Betona Karıştırma ve Kontrol Kuralları
TS10515 Beton-Çelik Tel Takviyeli-Eğilme Mukavemeti Deney Metodu
TS1091 Beton Yapılar İçin Sıcak Uygulamalı Elastik Derz Örtme Malzemeleri
TS10966 Sıvı Kür Malzemeleri-Membran Oluşturan-Beton Yüzeyine Uygulanan
TS10967 Beton Deneyleri-Beton Yüzeyine Uygulanan Kür Maddesi-Su Tutuculuk Özelliği Tayini
TS10971 Lastikler-Ön Şekillendirilmiş Derz Dolgu Maddeleri-Karayollarında Beton Kaplamalar Arası Derzler İçin
TS11052 Çimentolar-Uzama Tayini-Otoklav Metodu
TS11053 Çimentolar-Özgül Yüzey Tayini-Türbidimetrik Metot
TS1114 Hafif Agregalar-Beton İçin
TS11140 Yapıştırıcılar-Çimento Esaslı (Hidrolik Bağlayıcılı) Fayans, Seramik ve Döşeme Plağı İçin
TS11222 Beton- Hazır Beton- Sınıflandırma, Özellikler, Performans Üretim ve Uygunluk Kriterleri
TS11551 Beton Pompası
TS11746 Beton Kimyasal Katkı Maddeleri- Beton Antifrizi (Soğuk Havada Taze Betonu ve Harcı Donmaya Karşı Koruyucu Madde)
TS11747 Püskürtme Beton (Shocrete) Yapım, Uygulama ve Bakım Kuralları
TS12139 Çimento-Portland Curuflu (TS12139:1997 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar yürürlüktedir.)
TS12140 Çimento-Portland Curuflu (TS12139:1997 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar yürürlüktedir.)
TS12141 Çimento-Portland Curuflu (TS12139:1997 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar yürürlüktedir.)
TS12142 Çimento-Portland Curuflu (TS12139:1997 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar yürürlüktedir.)
TS12143 Çimento-Portland Curuflu (TS12139:1997 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar yürürlüktedir.)
TS12144 Çimento-Portland Curuflu (TS12139:1997 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar yürürlüktedir.)
TS12165 İnşaat Makinaları-Beton Santrali
TS1247 Beton Yapım, Döküm ve Bakım Kuralları (Normal Hava Koşullarında)
TS1248 Beton Yapım, Döküm ve Bakım Kuralları-Anormal Hava Şartlarında
TS12786 Betonarme Kalıpçısı
TS12815 İnşaat (Betonarme) Demircisi
TS19 Çimento-Portland Çimentoları (TS19:1992 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar (TS19:1992 yürürlüktedir.)
TS20 Çimento-Yüksek Fırın Curuflu Çimentolar (TS20:1992 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. Ancak TSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar (TS19:1992 yürürlüktedir.) TS20:1992 yürürlüktedir.)
TS21 Çimento-Beyaz Portland
TS22 Çimento-Harç Çimentosu (TS22 revize edilmiş ve EN 413 -1 ve -2 yayınlanmıştır. Resmi Gazetede Yayınlanana kadar yürülüktedir.)
TS22-1ENV413-1 Çimento-Harç Çimentosu-Bölüm 1:Özellikler
TS22-2EN413-2 Çimento-Harç Çimentosu-Bölüm 2:Deney Metotları
TS23 Çimento-Numune Alma Metotları
TS23EN196-7 Çimento Deney Metotları- Bölüm 7: Çimentodan Numune Alma ve Hazırlama Metotları
TS24 Çimentoların Fiziki ve Mekanik Deney Metotları
TS2511 Taşıyıcı Hafif Betonların Karışım Hesap Esasları
TS2518 Sertleşmiş Betonlarda Çimento Dozaj Tayini
TS26 Çimento-Traslı Çimento (TS26:1992 iptal edilmiş ve yerine TSEN197-1:2002 geçmiştir. AncakTSEN197-1:2002 standard metni Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar (TS26:1992 yürürlüktedir.)
TS2810 Beton İşlerinde Kullanılan Dilatasyon Malzemeleri - Lastik Su Tutucu Contalar
TS2823 Bimsbetondan Mamul Yapı Elemanları
TS2871 Taze Beton Kıvam Deneyi (Çökme Hunisi Metodu İle)
TS2872 Taze Beton Kıvam Deneyi (Sıkıştırma Faktörü Metodu ile)
TS2901 Taze Betonda Hava Miktarının Basınç Metodu ile Tayini
TS2940 Taze Betondan Numune Alma Metotları
TS2940ISO2736-1 Beton Deneyleri- Deney Numuneleri Bölüm 1: Taze Betondan Numune Alma
TS2941 Taze Betonda Birim Ağırlık, Verim ve Hava Miktarının Ağırlık Yöntemi ile Tayini
TS2987 Betonda priz Süresinin Tayini
TS3068 Laboratuvarda Beton Deney Numunelerinin Hazırlanması ve Bakımı
TS3068ISO2736-2 Beton Deneyleri- Deney Numuneleri Bölüm 2: Dayanım Deneyleri İçin Deney Numunelerinin Yapımı ve Kürü
TS3078 Beton İşlerinde Kullanılan PVC Plastik Dilatasyon Malzemeleri-PVC Plastik Su Tutucu Contalar
TS3114 Beton Basınç Mukavemeti Tayini
TS3114ISO4012 Beton-Deney Numunelerinin Basınç Dayanımı Tayini
TS3115 Taze Beton Kıvam Deneyi (Vebe Metodu İle)
TS3129 Betonda Yarma Çekme Dayanımı Tayini Deneyi (Silindir Yarma Metodu)
TS3129ISO4108 Beton-Deney Numunelerinin Yarmada Çekme Dayanımı Tayini
TS3234 Bimsbeton Yapım Kuralları, Karışım Hesabı ve Deney Metotları
TS3235 Püskürtme Yoluyla Asbest-Çimento Yalıtımı Yapım Kuralları
TS3260 Beton Yüzey Sertliği Yolu ile Yaklaşık Beton Dayanımının Tayini Kuralı
TS3261 Taze Betonda Hava Miktarının Hacim Metodu ile Tayini
TS3262 Betonda Aşınma Dayanıklılığı Tayini Deney Metodu (Kum Püskürtme Yolu ile)
TS3284 Betonun Eğilmede Çekme Dayanımı Tayini Deneyi (Üçtebir Notalarından Yüklenmiş Basit Kiriş Metodu İle)
TS3285 Betonun Eğilmede Çekme Dayanımı Tayini Deneyi (Orta Noktasından Yüklenmiş Basit Kiriş Metdu ile)
TS3286 Betonun Eğilmede Çekme Dayanımının Şantiyede Tayini Deneyleri
TS3287 Betonun Eğilmede Çekme DeneyindENÇıkan Deney Numunesi Parçaları Üzerinde Basınç Dayanımı Deney Metodu
TS3289 Hafif Agregalı Yalıtım Betonu Deney Numunelerinde Basınç Dayanımı Tayini
TS3289EN1354 Gözenekli Beton-Hafif Agregali-Basınç Mukavemeti Tayini

Read more...

Malzeme Zayiatı Önleme Yolları

Şantiyelerde Malzeme Zayiatı Ve Önleme Yolları

Herhangi bir imalatta, kabaca %70-80'inin malzeme olduğunu kabul ve biraz abartarak bunda da %20 zayiat verdiğimizi varsayarsak, genel imalat bedelinin % 15'i, yani tüm işçilik tutarının yarısını aşan rakkamlarla karşılaşırız. Sadece bu kaybı, ya da hiç olmazsa yarısını önlemenin bile bir şantiyeyi zarardan kara geçirebileceği düşünülürse, bu konunun kapsamı ve önemi daha iyi anlaşılır.

Öte yandan bu zayiat hesaplarının sürekli yapılması geleceğe bir ışıktır. Nerelerde ve ne kadar zayiat yapıldığının bilinmesi, yeni teklifler için fiat oluşturmada önemli yararlar sağlayacaktır.

Şantiyelerdeki malzeme zayiatı genellikle :

- Teslim alma, depolama ve korumada özensizlik,
- Kullanmada israf,
- Hatalı imalat kayıpları, olarak üç ana kalemde toplanmaktadır. Sıra ile açıklayalım:

1.TESLİM ALMA, DEPOLAMA VE KORUMADA ÖZENSİZLİK

Şantiyelerdeki malzeme zayiatının çoğu, hiç olmaması gereken yerde, daha teslim almada başlıyor. (Noksan,kalitesiz ve de yanlış teslim almalarla, şantiyenin gider hanesini kabartmamak için)

*Demir, saç vb. malzemeyi kesinlikle tartarak;

*Adetle belirli malzeme ve techizatı sayıp, irsaliyeye göre kontrol ederek;

*Kum, çakıl, mıcır, taş vb. malzemeyi, boşalmadan kamyonda ölçerek teslim almalı;

*Kazan, tank, hidrofor vb.ağır ya da diğer nazik malzemenin taşıtlardan indirilmesinde hasara uğramamaları ya da diğer nazik malzemenin taşıtlardan indirilmesinde hasara uğramamalarına özen gösterilmelidir.

*Mesai saati dışı, göz kararı malzeme teslim alınmamalı, sevklerde nakliyeciler, malzemeyi şantiyeye ancak mesai saati içinde teslim edebileceği hususunda gereğince uyarılmalıdır.

Depolamaya gelince, ne yazıkki çoğu şantiyelerde bugün, malzemenin sadece (girdi-çıktı) kayıtlarını tutacak değil, cinslerine ve özelliklerine göre depolayacak bilgi ve yetenekte ambarcılar çok az bulunmaktadır.

*Hatalı depolamadan meydana gelecek zayiata ek olarak şantiyenin, gerektiğinde elindeki malzemenin adet ve miktarını kolayca sayıp ölçmemesi ve aradıklarını bulamaması nedeniyle iş duraklamaları ile mükerrer sipariş harcamalarından kaçınabilmesi için malzemenin her an kolayca sayılıp, ölçülebilecek; rahatça alınabilecek ve bir kısmı alınırken kalan kısmı zarar görmeyecek; zaman ve hava etkileri ile dağılıp bozulmayacak şekilde, cinslerine ve karakterlerine göre, yetkililerince bilinçli depolanmalıdır.

*Açıkta depolamada tuğla,kiremit, eternit vb.malzemelerle, saç vb. madensel ve de nazik malzeme ve imalat için, çok el değiştirmeden kullanılabileceği yerlere yakın, taşıt ve inşaat makinalarının çarpıp ezemiyecekleri alanlar seçilmelidir.

Bir de hırsızlık zayiatı olabiliyor, şantiyelerde. İçerden olsun dışardan gelsin, bir kısım malzemeyi satmak amacı ile çalıp götürenlerle, şantiyede çalışanlardan bazılarının kendi kişisel gereksinmeleri için bazı şirket malzemesini alıp götürmelerinin zayiatı...

*Kurşun boru gibi, kablo gibi, vana ve musluk gibi, kolay çalınabilir malzeme özellikle önemlidir ve gereken önlemler alınmalıdır.

*Ancak bu çeşit zayiatın olası tutarını iyi tahmin etmelidir ki hırsızlığı önlemek için alacağımız önlemlerin harcamaları, olası hırsızlık bedeleni geçmesin.

*Bu cins zayiatı önlemek için şantiyenin etrafını kesinlikle çevirmeli, kıymetli malzemeyi kapalı ve kilitli yerlerde korumalı, şantiyeye giriş ve çıkışı bekçili tek kapıdan yapmalı ve iş saatleri dışında şantiye içinde bulunmayı yasaklamalıdır.

2. KULLANMADA MALZEME İSRAFI

Kullanmada malzeme israfı, genellikle ve özet olarak işçinin mal kıymeti bilmemesi ile yaptığı işin sonuçlarını düşünmemesi ve de özellikle götürü işçilik olarak yaptığı işlerde, işçilikten kazabilmek için malzemeyi feda etmesinden oluşmaktadır. Şöyle ki:

Usta, (Kırılırken tuğladan çıkan sesten hoşlanır da ondan derler) örneğin, duvar örerken gereken parça tuğlayı aramaz da eline aldığı ilk sağlam tuğlayı, malanın keskin kenarı ile kırar, bir parçasını kullanır, diğer kısmı ufalanır gider. Aynı şekilde imalattaki yerine göre kullanılmak üzere kısa boy keresteyi aramaz da büyük boyları kesip parçalar. Ustaların yanına parça tuğla ve taş vb. ile özellikle kısa ve çeşitli boyda keresteyi önceden getirmeli ki tam ve büyük boyları ziyan etmasinler. Demirlere gelince, biribirinin parçalarından yararlanabilmek için, kesime başlamadan, kesinlikle listelenmeli, parçalar kutur ve boylarına göre kolay alınır şekilde tezgah yanına dizilmelidir.

(Usta çivi çalmaz, ama yere düşeni de almaz! ) diye bir söz vardır ve doğrudur. Dikkat edin, herhangi bir usta bir yere çakarken çivi yere düşse kesinlikle eğilip almaz, torbasından bir yenisini çıkarır.Gene, özellikle götürü işlerde, kullanılmış kerestenin çivilerinden , ancak keseceği yere rastlayanını çıkarıp yere atar, kalanlarını birer keser vuruşu ile olduğu yerde ezer bırakırlar. Böylece yerler, yeni ve eski, kerestelerin üzeri ezilmiş çivilerle doludur. Olasılığı varsa işçilik ihalelerine çiviyide katmalı, yoksa bir ekiple kerestelerdeki çivileri çıkartıp toplatmalı, götürü olarak doğrultturarak yeniden kullanılmalıdır.

Kalıp ve iş iskelesini sökerken meydana gelen kereste zayiatı da çok önemlidir. Söküde harap olmaması için (ve de kalıp kurulurken seviye ayarlama kolaylığı bakımından) dikmelerin altına çift kama koymak; iskeleleri yıkarak değil, teker teker elemanlarını alarak sökmek; Yüksek katlardaki kalıp malzemesini aşağı atmak değil de indirmek yolu ile, kereste zayiatı azaltılabilir.

Malzeme zayiatının önemli bir kısmı da harç zayiatıdır. Harçların toprak zeminde hazırlanarak, ya da kullanılacağı yerde (teknik bakımdan da hatalı olarak) toprak zemine dökerek zayiat vermemek için beton bir zemin hazırlamalı, ya da taşınabilir saç plakalar kullanılmalı; arabaların fazla doldurulması ya da araba yol ve iskelelerin düzensizliğinden meydana gelen sağa sola saçılmaların, betonları kalıp içine dökerken dışarı taşmaların, kalıp ve kalıp taşıyıcı iskelelerinin yapımına özen göstererek oturma ve şişme nedenleriyle gereksiz beton sarflarının önlenmesi; iş saati sonuna kadar kullanılabilecek ve de ancak kullanılabileceği yer kadar beton ve çimentolu harç hazırlayarak, iş saati ya da imalat sonunda harç artmamasına dikkat edilmesi; Elektrik kesilmesi, yağmur vb. durumlarda hazır beton harcının ziyan olmaması için uygun bölümlerde yedek beton dökme yerleri, yedek benzinli ekipman ve örtü malzemesi bulundurulması yolları ile bu çeşit malzeme zayiatının da hiç değilse azaltılması sağlanabilir.

Şantiyelerde genellikle kimsenin eli, kapamak için elektrik anahtarı ve su musluklarına gitmez. Akaryakıt, elektrik ve su harcamalarına da dikkat edilmeli, arızalı su tesisatı derhal onarılmalıdır.

3. HATALI İMALAT KAYIPLARI

İmalat hataları kalitesiz işçiden daha çok, şantiyenin ihmali ve kontrol noksanlığından ileri gelir. Bunun neden olacağı zayiatın yanında yıkma ve hatalı işlerin utancından da kurtulabilmel için:

İmalata geçmeden önce Mimari, Betonerme/Çelik ve Detay projelerinin birbirleri ile uygunluklarının yanında bunların Tesisat, Elektrik ve Montaj projeleri ile uygunlukları da önemle sağlanmalıdır. Çeşitli tesisat delik ve boşlukları, montaj delikleri, tesisat ve su kanalları, makina kaideleri, ankraj delik ve plakalarının projedeki durumları özenle incelenmeli, özellikle kaideler ve delikleri olanağınca katalogları ile de karşılaştırılmalıdır.

Sonradan oyma, delme ve krmalara neden olmamak için beton dökmeden önce, ankastre elektrik tesisatının döşenmiş, gerekli tesisat deliklerinin, geçiş parçalarının, ankraj plaka ve cıvatalarının, sonradan rahatça çıkarılabilecek şekilde hazırlanmış delik takozları, dilatasyon ve derz çıtalarının tam yerlerine ve tümüyle konmuş bulunmalarına dikkat edilmelidir. İleride yerlerinden çıkarılmaları çok zor ve masraflı olacağından, ahşap takoz ve çıtalar beton içinden zamanında, ancak beton kenarları hırpalanmadan çıkarılmalıdır.

Sonradan neden olunacak yıkma, tadil. Tamir, temel ve zemin dolguları, sıva ile düzeltmeler vb. işlerden kaçınabilmek için, sonradan değil, iş sırasında kontrol edilerek:

-Temellerin, gereğinden derin kazılmamasına, dolguların son derecede iyi sıkıştırılmasına dikkat edilmelidir.
- Kalıpların ipinde, şakulünde ve terazisinde yapılması sağlanmalıdır.
- Duvarların ipinde, şakulünde ve gönyesinde yapılmasına, tuğla/briket sıralarının yatay; Kapı ve pencerelerin yerlerinde, kenarlarının şakülünde olmasına özen gösterilmeli, kapı-pencere açıkları projeden 1-2 cm. geniş tutulmalıdır.
- İzole iyice kontrol edilmeden, üzerine ve dışına yapılacak imalata başlanmamalı, sonraki imalat sırasında izolenin bozulmamasına özen gösterilmelidir.
- Boya işlerinde katalog ve örnek renklere uymaya dikkat edilmeli, tamamenn mutabık kalınmadan ve her iş bitmeden son katlar vurulmamalıdır
- Bir yer tamir edilirken işçilerin bir başka yer ya da işi bozabilecekleri hatırdan çıkarılmamalıdır.

Uygulamada hiç bir zaman hafızaya güvenmemeli, bir işe başlamadan ve de bir soruda kesinlikle şartname ve projeye bakmalıdır

Read more...

Şantiye Kurulmasında Dikkat Edilecek Hususlar

Şantiye kurulmasında dikkat edilecek hususlar

Depo yerleri, yapının büyüklük ve biçimine, depo yerinin durumuna, eğimine, şantiyede kullanılacak makine ve gereçlere bağlıdır. Depoların yapımı için başlıca prensipler şunlardır:

•Düzeltme ve temizleme: Kazıdan çıkan toprak yapı yerinin düzeltilmesi ve rampaların yapılmasında kullanılır; fazlası işyerinden uzaklaştırılır
•Kum depoları: Harç yapılan yere yakın ve yanına ulaşılması kolay yerde olmalıdır.
•Çakıl depoları: Bunlar, betoniyerin yakınında yere veya bir huni içerisine depo edilmelidir
•Yağlı kireç çukuru: Harç yapılan yerin yanına yapılır
•Taş ve tuğla depoları: Elevatör kulesi varsa bunun yanında, eğik yapı iskelesi kullanılacaksa bu iskeleye en yakın yerde yapılır
•Çimento: Betoniyer yakınında bir barakaya veya çadıra depo edilir
•İskele, kemer ve kalıp şablonları: Bunlar kereste biçme yerine ve marangozhaneye yakın bir yere depo edilir
•Çivi, bulon, etriye: Bunlar aynı ambarlarda barındırılırsa demir malzeme için ayrı, cam, çini, fayans gibi malzeme için ayrı ve boyalar için ayrı bölümü olan bir ambar kullanılır
•Betonarme demirler: Demir bükme tezgahına yakın bir yere depolanır
•Doğramalar: Doğrama bina içinde yapılmış veya hazır alınmışsa bina içinde bir yere, şantiyede yapılacaksa kereste deposuna yakın bir yerde üretilir ve yine bina içinde depolanır
•Sıcak demir işleri: Kerestelerden, doğramalardan, patlayıcı madde deposundan uzak bir yerde yapılmalıdır. Soğuk demircilik işleri ise ekonomi şartları gözetilerek uygun bir yerde yapılır
•Park: Makineler ve büyük araçlar için park yapılır. Ufak araçlar ve aletler ambarlarda saklanabilir

Read more...

Taze Beton Çatlaklarına Karşı Alınacak Önlemler

1.Beton bileşenleri bakımından alınacak önlemler




Betonda yüzey/hacim oranı yüksek olan ince malzemeler fazla ise, betonda plastik rötre riski vardır. Belirli bir su/çimento oranı için, ince malzeme ve çimento dozajı arttıkça, plastik rötrenin arttığı deneylerle kanıtlanmıştır. Betonda yeterli kadar ince malzeme var ve beton az boşluklu ise beton terleme suyunun yukarı çıkması güçleşir. Yüzeyden buharlaşan suyun yerine terleme suyu gelemeyince beton yüzeyi kurur ve çatlaklar oluşur. Böyle bir durumda başka etkileri göz önüne alarak, ince malzeme ve gereğinden fazla çimento kullanılmasına sınırlama getirilebilir.




Oturma çatlaklarının oluşumunda ise aşırı su kullanımının işlevi büyüktür. Böyle bir durumda da su tutucu maddelerin miktarını arttırmak gerekir. Diğer bir değişle dozaj ve ince agrega arttırılabilir, puzzolanlar da yarar sağlayabilir, böylece kohezyon artar. Hava sürükleyici katkının kullanılması terlemeyi azaltır, dolayısıyla oturma çatlağı önlenebilir.




2.Beton döküm ve bakımında alınacak önlemler




Gölgede 320C’yi aşan sıcaklıklarda betonun döküm ve bakımında aşağıdaki önlemleri almak gerekir:




Betonun döküleceği zemin, donatı ve kalıpta göllenmeye meydan vermeyecek şekilde ıslatılır, ıslatma suyu buharlaşır buharlaşmaz döküm yapılır. Böylece sıcak bir havada hem donatıların hem de klalıbın sıcaklığı düşürülür, ayrıca zemin ve asmolen gibi su emici yüzeylerin de beton suyunu emmesi önlenir. Aşırı sıcak havalarda beton dökümünün geceleri yapılması, taze beton sıcaklığının düşürülmesi, malzemelerin (su, agrega) soğutulması, hidratasyon ısısı düşük çimento kullanılması ve geciktirici katkı kullanılması tercih edilebilir.




Taze beton çatlaklarına karşı alınacak en önemli önlemlerden biri, betonun dökümü sırasında iyi işlenmesi ve daha sonra gerekli bakımın yapılmasıdır. Beton aşırı akışkan olmamalı ve vibrasyonu gerektirecek bir kıvamda olmalıdır. Beton kalıbına vibratörle yerleştirildikten sonra hemen ilk mastarlama yapılır. Daha sonra bir insan beton üzerine çıktığında yaklaşık 2 mm derinlikte iz oluşunca ikinci mastarlama işlemi yapılır. Mastarlama işleminin yavaş ve düzgün yapılmasına özen gösterilmelidir.




Rüzgara karşı korumak için rüzgar kırıcı engeller oluşturulur. Beton yüzeyini doğrudan güneş ışınlarından korumak için beyaz renkli yansıtıcı plastik örtüler ile kaplamak gerekir.




Beton yüzeyine “curing compound” adı verilen maddeler de sürülebilir. Bu işlem yüzeydeki parlaklık sona erinceye kadar beklendikten sonra yapılmalıdır.




Diğer bir yöntem ise, spreyle su püskürterek veya suya doygun talaş, ıslak kum gibi maddeler ile kaplayarak yüzeyin nemli tutulmasını sağlamaktır.




Taze betonun kür süresi de değişik etkenlere bağlıdır. Ancak normal betonarme yapılarında bu süre yaz aylarında en az bir hafta olmalıdır. Bu süre içinde ise günde en az üç kez sulama yapılmalıdır. Sulama için kullanılacak su, şehir suyu değilse içinde betonarme elemanları için zararlı olacak sülfat, asit, tuz gibi kimyasal maddeler bulunmamalıdır.


Kısıtlanmış rötreyi azaltmak için gerekli önlemler




Kısıtlanmış rötre çatlakları aşağıdaki önlemler alınarak azaltılabilir:




a) betonda su/çimento oranı düşük tutulmalı,

b) kalıp alma süresi uzatılmalı, doğru ve standard kür uygulaması yapılmalı,

c) üretim sırasında sadece perde gibi betonarme elemenları için beton içine kısa kesilmiş polietilen lif veya çelik tel katılmalı,

d) perdelerdeki düşey ve özellikle yatay donatıların yeterli olup olmadığı kontrol edilmelidir.




Öneriler




Plastik rötre, oturma çatlakları ve kısıtlanmış rötre çatlaklarının onarımı betonun dürabilitesi açısından yararlıdır. Bu çatlaklar, genişliklerine bağlı olarak uygulamada mevcut onarım harçları veya su kıvamındaki epoksi kullanılarak ve elle uygulama yapılarak doldurulup betonun uzun süreli performansı arttırılabilir. Böylece olası donatı korozyonu önlenmiş olur.



Taze beton çatlakları




Taze betonda bazı önlemlerin alınmaması halinde istenmeyen plastik rötre veya oturma çatlakları oluşabilir. Ayrıca, betonda kısıtlanmış rötre çatlaklarına rastlanabilir. Bu çatlakların nedenleri, alınacak önlemler ve onarılmaları ile ilgili genel bir değerlendirme aşağıda sunulmaktadır.




Taze beton çatlakları, betonun kalıba yerleştirilmesini izleyen ilk 30 dakika ile 5 saat arasında, genelde döşeme gibi geniş yüzeye uygulanan betonlarda görülür. Bu çatlaklar 10 cm’ye erişen derinlikte ve birkaç cm’den başlayarak 2 m’ye varan uzunlukta olabilir. Oluşan çatlaklar betonun özellikle dürabilitesi açısından zararlıdır. Taze beton çatlakları farklı oturmalardan, plastik rötreden veya kısıtlanmış rötreden kaynaklanabilir.




1.Oturma çatlakları




Bu çatlaklar genellikle kirişlerde üst yüzeye yakın donatıların (demirlerin) hemen üstünde oluşurlar. Taze betonda iri agrega taneleri dibe çökerken su yüzeye doğru hareket eder. Yüzeye yakın donatılar bu harekete karşı koyar ve oturmasını tamamlayamayan üst beton tabakası zaten düşük olan çekme dayanımını kaybederek çatlar. Böylece, beton yüzeyindeki çatlaklar yüzeye yakın donatıların bulundukları hatlar boyunca uzanırlar.

Bu tür çatlaklar; mantar başlıklı bir kolonun baş kısmına yakın yerde veya beton derinliğindeki değişmenin olduğu nervürlü döşemelerde de görülebilir.







2. Plastik rötre çatlakları




Bu çatlaklar geniş yüzeyli olan döşeme, yol, park ve havaalanı betonları gibi uygulamalarda oluşabilir. Beton yüzeyindeki suyun buharlaşma hızı, betonun içindeki suyun yükselme hızından fazla ise, betonun yüzeyi kurumaya, dolayısıyla büzülmeye başlar. Alttaki beton bu büzülmeye uyum sağlayamadığı için, üst tabakasında çekme gerilmeleri oluşur ve çekme şekil değiştirme kapasitesinin de düşük olması nedeniyle beton çatlar. Aynı çatlaklar, yeni dökülen betonun altındaki eski ıslatılmamış betonun veya asmolenli tabliyelerdeki briket gibi diğer malzemelerin beton suyunu emmesi sonucu da oluşabilir.




Kısıtlanmış Rötre




Betonda gözlenen plastik rötre ve oturma çatlaklarından başka sık sık kısıtlanmış rötre çatlaklarına da rastlanır. Böyle bir rötre basit bir deneyle açıklanabilir: Çelik bir çember etrafına beton dökülüp sertleştikten sonra incelendiğinde serbestçe büzülmesi önlenen betonda düşey çatlakların oluştuğu görülür; bunlar kısıtlanmış rötre çatlakları olarak adlandırılır. Bu rötre çatlakları genellikle perdelerde görülür. Özellikle temeller üzerine oturan kolonlar arasındaki geniş perdelerde, tünellerde, eski beton üzerine dökülen yeni betonda bu tür çatlakları görmek mümkündür. Böyle çatlaklar perde içindeki boşluklar civarında belirgin biçimde gelişebilir. Önlemler alarak kısıtlanmış rötre çatlaklarını azaltmak mümkündür. Önlemlerden bazıları şöyle sıralanabilir;


a)donatı miktarını arttırmak,

b) çelik tel veya polietilen fiber kullanmak,

c) dayanımı sağlayabilmek kaydıyla çimento miktarını biraz azaltmak,

d) dökümden hemen sonra doğru ve yeterli kür uygulamak ve gereken koruma önlemlerini almak,

e) hidratasyon ısısı düşük çimento kullanmak,

f) betonun su/çimento oranını düşürmektir.







Beton yüzeyindeki suyun buharlaşma hızını arttıran etkenler


•Betonun sıcaklığı,

•Düşük bağıl nem oranı,

•Yüksek rüzgar hızı,

•Ortam sıcaklığıdır.




Beton ve hava sıcaklığının, ortamdaki bağıl nem ve rüzgar hızının beton yüzeyinden buharlaşan su miktarına ortak etkilerinden mevcut bazı abakları kullanarak aşağıdaki sonuçlar çıkartılabilir:




Hava sıcaklığı arttıkça buharlaşma artar. Beton havadan daha sıcaksa buharlaşma daha da artar. Buharlaşan su miktarı 0,5 kg/m2/saat değerini aşınca, plastik rötre çatlaklarının oluşması olasılığı vardır, bu da önlem almayı gerektirir. Sıcaklığın 50 C artması buharlaşmayı %100 arttırabilir.




Hava sıcaklığı 200 C, havadaki bağıl nem %60, beton sıcaklığı 24,5 0C ve esen rüzgar hızı 25 km/saat ise buharlaşan su miktarı yaklaşık 1 kg/m2/saat olur.




Havadaki rutubetin %90’dan %50’ye düşmesi buharlaşmayı %100 arttırır. Rüzgarın hızı saatte sıfırdan 20 km’ye çıktığında buharlaşma yaklaşık dört kat artar. Beton yüzeyi güneş ışınlarına açıksa, betonun yüzeyindeki sıcaklıkla beraber buharlaşma da artar.




Plastik rötre sonucu oluşacak çatlak yoğunluğunun suyun buharlaşma hızı ile orantılı olacağı beklenir.

Read more...

Çatı Tipleri

Çatı tipleri çatının yapısına, kullanım şekline, konstrüksiyonuna, kaplamasına, yalıtımına bağlı olarak çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir.

Kullanım şekline göre
• Üzerinde gezilen çatılar
• Üzerinde gezilemeyen çatılar

Yağış suyunun akışına ve biçimine göre
• Düz çatılar
• Az eğimli çatılar
• Çok eğimli çatılar
• Değişken eğimli çatılar

Kaplama malzemesine göre
• Bitüm esaslı kaplamalı çatılar
• Çimento esaslı kaplamalı çatılar
• Kil esaslı çatı kaplamalı çatılar
• Metal esaslı kaplamalı çatılar
• Plastik esaslı kaplamalı çatılar
• Diğer (Cam, Taş, Ahşap) kaplamalı çatılar

Çatının yalıtım şekline bağlı olarak
• Soğuk çatılar
• Sıcak çatılar

Konstrüksiyona göre
• Oturtma çatılar
• Asma çatılar
• Karma çatılar

Çatı Eğimi (meyili)

Üzeri kullanılmayacak çatılar, eğimli olarak yapılır. Bu eğim iklime, örtü gerecinin cinsine ve çatı arasından yararlanma durumlarına göre tespit edilmekle birlikte; imarlı bölgelerde, İmar Yönetmeliklerinde belirtilen ölçüde alınır. Bu eğim, binanın cephesinden hesaplanır. Saçaklar hesaba katılmaz. Kapalı çıkma bulanan ve bu çıkma, bina yüksekliğince devam eden kısımlarda da çatı eğimi çıkma ucundan hesaplanır. Ancak çatı, alınan eğimle bulunan mahyanın, sacak ucuyla birleştirilmesiyle oluşturulur.

Çatılar eğimlerine göre üçe ayrılır:
1- Düz Çatılar
Eğim açısı, 5 dereceye kadar olan çatılardır.

2- Orta Eğimli Çatılar
Eğim açısı 5 derece ile 40 derece arasında olan çatılardır.

3- Dik Çatılar
Eğim açısı, 40 dereceden fazla olan çatılardır.

Çatı eğimleri üç şekilde ifade edilebilir:

1. Çatı Eğiminin (Açı) Cinsinden İfade Edilmesi:
Çatı eğimi, eğimli yüzeyin yatayla yaptığı açı olup, istenilen açı derecesinde ve açı ölçerle ölçülerek alınır. (Çatı eğimi =33 derece gibi).

2. Çatı Eğiminin (Oran) Cinsinden İfade Edilmesi:
Çatı eğimi, bir dik üçgendeki dik kenarlar bağıntısına göre, (oran) cinsinden ifade edilir. Buna göre;
Çatı Eğimi = Dikey dik kenar / Yatay dik kenar olmaktadır.
Örneğimizde çatı eğimi, 1/3 olarak alınmıştır. Yani;
Çatı Eğimi = a/b = 1/3 olur.

3. Çatı Eğiminin Yüzde (%) Cinsinden İfade Edilmesi:
Çatı eğimi, yine bir dik üçgende “dik kenarlar bağlantısına” uygun şekilde ve (%) cinsinden ifade edilir. Buradaki dik üçgenin (b)kenarı, 100 birim (veya 100 cm) alındığında, (a) kenarı da 3 birim (veya 30 cm) alınırsa,
Çatı Eğimi = 30/100 yani;
Çatı Eğimi = 0 olur.

Aşağıda, çatıda kullanılacak örtü gereçlerine göre uygulanabilecek yaklaşık çatı eğimleri (oran cinsinden) verilmiştir.

Çatı Örtüsü Türü Eğim (Oran)

Makine kiremitli (Marsilya tipi kiremit) çatı…: 1/2–1/1 %50 – %100
Oluklu kiremitli çatı……………………………..……: 1/2,5 %40
Sade karton çatı …………………………………….: 1/6 %33
Çift karton çatı ……………………………………….: 1/12-1/5 ~%8 – %20
Tahta örtülü çatı ……………………………………: 1/1 %100
Çinko çatı ……………………………………………….: 1/7,5-1/5 ~%13
Düz sac çatı………………………………………….…: 1/3-1/5 %33 – %20
Kurşun çatı ………………………………………..……: 1/1,75 ~%57
Bakır ve cam çatı……………………………………..: 1/1-1/3,5 %100 – ~%29

Çatı Çizimi

Mimarlık ve mühendislik eğitiminin yanısıra özellikle sektörümüzdeki teknik eğitimde yapı kürsüsünde ortak olarak gösterilen farklı isimlerle belirlenmiş derslerde öğrenci arkadaşlarımızı en fazla zorlanılan konu çatı çizimidir. Ayrıca çok farklı ölçülerde çatı planları oluşturulurken bazı kıstaslara göre düzenlenir.

Dikdörtgen planlarda çatılar, genellikle beşik ya da kırma çatı olarak yapılır. Planın, birden fazla kare ve dikdörtgenlerden oluşmasıyla, birleşik kırma çatı yapma zorunluluğu doğar. Bu nedenle mahyaların, plan üzerinde çizilerek belirtilmesi yani, plana çatı düzenlemesi gerekir. Bu iki yöntemle yapılabilir:

1. Planı Dikdörtgenlere Bölerek, Plana Çatı Düzenlemesi
Plana önce, en geniş alandan başlanarak, dikdörtgenlere bölünür. Sonra, yine en geniş alandan başlanıp, saçak köşelerinden açı ortaylar alınarak eğik, düşük ve dere; bunların birleşim noktalarına birleştirerek de düz mahyalar çizilir.

2. Saçaklara Paraleller Çizerek, Plana Çatı Düzenlemesi
Eşit aralıklarla ve plan dolduruluncaya kadar, saçaklara paraleller çizilir. Paralellerin köşe yaptığı noktalar birleştirildiğinde; eğik, düşük ve dere mahyalar oluşur. En içteki düz çizgiler ise, düz mahyaları meydana getirir

Read more...

İşçi Sağlığı Nedir?

Dünyada ve ülkemizde sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak özellikle işyerlerinde üretken faktör olan çalışan kişilerin sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir takım sorunlar ortaya çıkmıştır. Başlangıçta fazla önemsenmeyen bu sorunlar iş verimini ve işletmeyi tehlikeye sokmasıyla önem kazanmış ve üzerinde düşünülmesi gerekliliği doğmuştur.
Bu aşamada yapılan çalışmalar sonucunda işyerlerinde çalışma düzenini ve koşullarını kapsayan birtakım kurallar ve kanunlar yürürlüğe konmuştur. Ancak geçen zaman içinde bu düzenlemelerin yetersiz olduğu görülmüş ve soruna daha değişik açılardan yaklaşılması gerekliliği baş göstermiştir. Bunun üzerine yapılan çalışmalar ve araştırmalar sonucunda “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” kavramı doğmuş, konuya bilimsel olarak yaklaşılmaya başlanmıştır.

"İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” tıbbın, tekniğin ve diğer bilim dallarının çalışma alanı olmuştur. Teknolojik gelişmenin süreklilik arzetmesi nedeniyle her gün çalışma alanlarına katılan yeni işkolları, kimyasal maddeler, makine ve teçhizatlar bu konu üzerinde çalışmanın kesintisiz olmasını ve yeni teknoloji ile karşılaşılan yeni sorunların araştırılmasını ve çözümlenmeye çalışılmasını gerektirmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre: “Sağlık yalnız hastalık ve sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.” Bu tanımlama, kişilerin sağlık durumlarındaki farklılıkları ortaya koyduğu gibi, sağlıklı davranışlarla varılmak istenen amacı da belirtmektedir.

Sağlıklı hal, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi ile yükselir veya bozulur. Bu çeşit faktörlerin iyice bilinmesi ile sağlıkla ilgili bir sorunu anlamak, çözümünü bulmak mümkün olur. Bu yaklaşıma göre hastalıklar tek bir nedene bağlanamaz. Başka bir deyişle sağlık ve dolayısıyla hastalıkla ilişkili nedenler çok çeşitlidir.

İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en çok kabul gören tanımına göre; “İş güvenliği, işyerlerindeki çalışma koşullarının sağlık ve güvenlik içinde olmasını temin eden ve sonucunda iş kazaları ile meslek hastalıklarını azaltan bir bilimdir.”

Diğer bir tanım ise: “İşyerlerinde işin yürütülmesi sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır.”

İş güvenliği hukuki açıdan, “İşin yapılması sırasında işçilerin karşılaştığı tehlikelerin ortadan kaldırılması veya azaltılması konusunda, esas olarak işverene, kamu hukuku temelinde getirilen yükümlere ilişkin hukuk kurallarının bütünüdür.” şeklinde tanımlanmıştır.

Tanımlara göre işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramı, işçinin sağlık ve emniyetinin işyeri sınırları ve iş dolayısıyla doğan tehlikeler karşısında korunmasını kapsamaktadır. Ancak özellikle yaşama çevresinde de işçinin korunmasının gerekli olduğu fikrinin ileri sürülmesiyle birlikte bu tanımlamaların yeterli olmadıkları ortaya çıkmaya başlamıştır. Böylece içeriği daha geniş olan bir tanımlama ile karşı karşıya kalınmaktadır. Geniş anlamda işçi sağlığı ve iş güvenliği kavramı işyeri ile sınırlı sağlık ve emniyet tedbirlerinin yeterli koruma sağlayamayacağını kabul eden ve işçinin sağlığını ve güvenliğini etkileyen ve ilgilendiren ve işyeri dışından kaynaklanan riskleri de kapsamına dahil eden bir kavramdır.Bu bağlamda her türlü işte çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi, çalışma şartlarının düzenlenmesi, çalışanların fiziksel, bedensel ve ruhsal niteliklerine uygun işlere yerleştirilmeleri, işin insana, insanın da işe uyumunun sağlanması işçi sağlığı ve iş güvenliği konuları arasındadır.

İşçi sağlığı sağlıklı bir yaşam çevresi için gereken sağlık kurallarını içerirken; iş güvenliği, daha çok işçinin yaşamına ve vücut bütünlüğüne yönelik tehlikelerin ortadan kaldırılması için gerekli teknik kuralları ele alır.

Read more...

Güvensiz Bir Ortamda Sağlıklı Çalışılamaz

İnsanlık tarihi boyunca gelişen, değişen ve sisteme göre şekillenen hizmet sektörleri kimi zaman biz insanlar için kimi zamanda biz insanlardan bazıları için üretim ve tüketime dayalı kullanılmışlardır.
Hizmet sektörlerinden bir tanesi de yapım ve taahhüt işleridir. Yapım işleri sektör olarak alt yapı, üst yapı, uzay kafesler ve su yapıları olarak geniş bir alana yayılmıştır. Bu yayılmayla birlikte iş gücü sayısı artmış, iş gücüne paralel olarak gelişmeyen işçi sağlığı ve güvenliği bilinci her geçen gün yeni kazalarla yeni ölümlerle birleşerek körüklenmiştir. Bu başlık altında işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yazılar, fotoğraflar, tartışmalar bulacaksınız isteyen arkadaşlar katkıda bulunabilirler. Katkılarınızla işçi sağlığı ve güvenliği konusunda destek sunarak bu bilinci ülkemizde geliştirebiliriz.

Read more...

Şantiyelerde İşçi Sağlığı Ve Güvenliğine Yönelik Alınacak Önlemler

FENNİ SORUMLU:
◦Her işveren, yapı işlerini, fenni yeterliği bulunan kişilerin, teknik gözetimi şantiyelerde iş sağlığı ve güvenliğine yönelik alınacak önlemler ve sorumluluğu altında yürütecektir. Bu sorumlu kişi ya da kişiler ilgi alanlarına giren işlerin yapıldığı zamanlarda inşaat sahasında bulunmak çelik hafif taşıyıcı sistemlerin konut yapımında kullanılması ve işi yönlendirmek zorundadırlar.

-YAPI İŞ DEFTERİ:

◦İşveren, birinci sayfası Çalışma Bakanlığınca saptanacak örneğe uygun gazbeton duvar uygulama esasları ve diğer sayfaları bir asıl şantiyelerde malzeme zayiatı ve önleme yolları ve bir suret olacak şekilde bir yapı iş defterini, işyerinde bulundurmakla yükümlüdür.

◦Bu defter (piyasadan alınabilen 100-200 sayfalık kareli, harita metot defteri) işveren tarafından işyerinin bağlı bulunduğu bölge çalışma müdürlüğüne her sayfası mühürletilmek suretiyle onaylattırılır.

◦Yapı iş defteri fenni mesul tarafından tutulur.

◦Yapı iş defterine �Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ofiste verimliliği arttırma yolları ve İş Güvenliği Tüzüğü�nün ilgili maddelerinde belirtilen hususlar ikiz kuleler neden çöktü ve gerekli diğer bilgiler işlenir. (Özellikle inşaatın her safhasında alınan güvenlik önlemleri, kazı kontrolü, gırgır vincin kontrolü, asma iskelenin kontrolü, betonarme kalıplarının kontrolü vb. hususlar tarih atılmak kaydıyla yazılır.)

◦Yapı iş defterinin, istenmesi halinde, işyerini teftiş inşaat ruhsatı almak için gereken evraklar ve kontrole yetkili memurlara gösterilmesi zorunludur. Bu nedenle şantiyede bulundurulması gereklidir.

- İLK YARDIM MALZEMESİ VE SEDYE:

◦İşyerlerinde, içinde (tentürdiyot, alkol, sargı bezi, pamuk, yanık pomadı, suni teneffüs cihazı vb.) ilk yardım levazımı bulunan ilk yardım dolabı ile bir sedye oturduğum bina depreme dayanıklı mı? ( deprem testi ) ve bir battaniye bulundurulacaktır.

- İŞÇİLERE SAĞLIK RAPORU:

◦İnşaat işlerinde çalışacak işçilerin işe girişlerinde veya işin devamı süresince bedence bu işlere elverişli ve dayanıklı oldukları; işyeri hekimi işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırası ile en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, Sağlık Ocağı, Hükümet yada Belediye Doktorları tarafından verilmiş örneğine uygun sağlık raporları olmadıkça; bu gibilerin işe alınmaları veya işte çalıştırılmaları yasaktır.

◦Yetkili memurlar isteyince, bu raporları işveren kendilerine göstermek zorundadır. Bu nedenle bu raporların şantiyeden uzaktaki bir büroda değil, şantiyede bulundurulması gereklidir.

◦Bu raporlar her türlü resim çatı ve duvarlarınızın bakımı için ipuçları ve harçtan muaftır.

- KİŞİSEL KORUYUCULAR:

◦Alet, parça, malzeme gibi cisimlerin düşmesi muhtemel yerlerde çalışacak işçilere koruma başlığı (baret) verilecektir.

◦Yüksekliği tabandan itibaren 3 metreden daha fazla olan yazlığınızı yaza hazırlarken nelere dikkat etmeli ve düşme veya kayma tehlikesi bulunan yerlerde çalışanlarla, kiremit döşeyicilerine, oluk yapınızın bakım takvimi ve her türlü dış boya işleri yapanlara, gırgır vinçlerini çalıştıranlara elektrik faturasını düşürme yolları ve kuyu, lağım, galeri evinizi kiraya verirken nelere dikkat edilmeli ve benzeri derinliklerde çalışanlara emniyet kemerleri verilecek mobilya alırken nelere dikkat edilmeli ve işçiler de verilen bu kemerleri kullanacaklardır.

◦Su içinde çalışmayı gerektiren hallerde, işçilere, uygun lastik çizmeler verilecektir. Diz boyunu aşan suların yenilmesi için ayrıca gerekli tedbirler alınacaktır.

◦El arsa ve konut alırken nelere dikkat edilmeli ve kolların korunması için kullanılacak eldivenler, işçinin ellerine doğru aydınlatmanın püf noktaları ve yapacakları işe uygun seçilmiş olacaktır.

- UYARI LEVHALARI:

◦Yapı alanı içindeki tehlikeli kısımlar, açıkça sınırlandırılacak şantiye mühendislerine öneriler ve buralara görünür şekilde yazılmış uyarma levhaları konulacaktır.

- DÖŞEME KENARINA KORKULUK:

◦Betonarme platformlarının döşeme kenarlarına düşmeyi önleyecek korkuluk yapılacaktır. Bu mümkün olmadığı hallerde, serbest çalışmayı sağlamak için döşeme kenarına korkuluklu iskele yapılacaktır.

◦Not: Döşeme kenarları en azından, uyarı niteliğinde kırmızı-beyaz renkli şerit bant ile sarılmalıdır.

◦Basamakları yapılmamış betonarme merdiven döşemelerine kayma veya düşmeyi önleyecek ahşap basamaklar 5m = method + money + machine + material + men ve kova boşluğu kenarlarına ise uygun korkuluklar yapılacaktır.

- BETONARME KALIPLARININ KONTROLÜ:

◦Betonarme kalıplarının yeterliliği her beton dökümünden önce kontrol edilerek yapı iş defterine yazılacaktır.

- TEHLİKELİ BOŞLUKLAR-MALZEME İSTİFİ-ARTIK MALZEMELER:

◦Tavan veya döşemelerdeki boşluk şantiye tesisleri ve deliklere , asansör boşluklarına, korkuluk yapılacak veya bu deliklerin üstleri geçici bir süre için uygun şekilde kapatılacaktır.

◦Yapı işyerinde kazaya sebep olacak veya çalışanları tehlikeli durumlara düşürecek şekilde malzeme istif edilmeyecek şantiye planlama ve araçlar gelişi güzel yerlere bırakılmayacaktır.

◦Yapının devamı süresince sivri uçları veya keskin kenarları bulunan malzeme ve artıklar, gelişi güzel atılmayacak ve ortaklıkta bulundurulmayacaktır.

- KAZILAR:

◦Kazıların her bölümü ilgili fenni mesul (TUS) tarafından her gün en az bir defa kontrol edilecek ve çalışılmasında bir sakınca olmadığı sonucuna varılırsa işe devam edilecek; çalışılmasında sakınca olduğu anlaşılırsa sakınca giderilinceye kadar iş durdurulacaktır.

◦Her iki halde de, durum, yapı iş defterine yazılıp imza edilecektir.

◦Sert kaya, sert şist, betonlaşmış çakıl, sert kalker, killi şist kaya, gre ve konglomera gibi kendini tutabilen zeminlerde yetkililerin gerekli gördüğü hallerde ve şevsiz yapılmak zorunluluğu bulunan 150 santimetreden daha derin kazılarda, yan yüzler uygun şekilde desteklenmek veya iksa edilmek suretiyle tahkim olunacak ve iksa için kullanılacak kalas başları, kazı üst kenarından 20 cm. yukarı çıkarılacaktır. İksanın yeterliliği iş süresince kontrol edilerek sonuçlar yapı iş defterine kaydedilecektir.

◦150 santimetreden daha derin olan kazı işlerinde, işçilerin inip çıkmaları için yeteri kadar el merdivenleri bulundurulacaktır. İksa tertibatını ve desteklerini, inip çıkma için kullanmak yasaktır.

- YAPI İSKELELERİ:

◦Yapı iskeleleri, ancak sorumlu ve yetkili teknik elemanın yönetimi altında, tecrübeli ustalara iskele ölçüleri ve malzeme özellikleri göz önünde bulundurularak kurdurulacak veya söktürülecektir. İskeleler, sık sık ve en az ayda bir kere muayene ve kontrol edilecek ve sonuçlar yapı iş defterine yazılacaktır. İskeleler her fırtınadan sonra kontrol edilecektir.

◦Yük taşıyan iskelelerde alet ve malzemenin düşerek kazaya sebep olmasını önlemek için döşeme dış kısmına 15 santimetre yüksekliğinde bir etek tahtası konacaktır. Bu etek tahtası ile döşeme arasında en çok bir santimetre boşluk bırakılabilir.

◦İskelelerde köprü görevi görecek geçitler, 60 santimetreden dar ve korkuluksuz yapılmayacaktır.

- ÇELİK BORULU İSKELE:

◦Çelik borulu iskeleler, sağa ve sola sallanmayacak şekilde yeteri kadar çapraz borularla takviye edilecek ve binadan ayrılmayacak şekilde tespit olunacaktır.

◦Çelik borulu iskelelerdeki platformlarda kullanılacak kalas veya diğer ahşap kısımların özellikleri ile kullanılacak çaprazlar, korkuluklar, ara korkuluklar ve benzeri kısımlardaki aralıklar ahşap iskelelerde aranan özelliklere uygun olacaktır.

◦Boru veya madeni iskeleler statik, elektriğe karşı uygun şekilde topraklanacaktır.

- ASMA İSKELE:

◦Asma iskelelerin aşağı ve yukarı hareketlerini sağlayan makina, teçhizat ve vinçlerin, kullanmaya elverişli olduklarına ilişkin ve yetkili teknik elemanca kullanmaya başlamadan önce düzenlenmiş belgeleri işyerinde saklanacaktır.

◦Asma iskele askısı için kullanılacak çelik veya kendir halatların yahut benzeri malzemenin her gün işe başlamadan önce muayene edilerek ezik, kopuk, çürük veya başka bir özrü olup olmadığı hususu yapı iş defterine kaydedilecek, ancak sağlam olduğu anlaşıldıktan sonra iskelede çalışma yapılacaktır.

◦Asma iskele tavan kısmında mutlak surette sabit bir noktaya sağlam bir şekilde bağlanacaktır.

◦Asma iskele korkulukları, en az 100 santimetre yükseklikte ve ara korkuluklu yapılacak, etek tahtaları ise en az 15 santimetre yükseklikte olacaktır.

- SIPA İSKELE:

◦Duvar işlerinde veya 120 santimetreden yüksekte yapılacak işlerde kullanılacak sıpa iskelelerde aşağıdaki özellikler bulunacaktır.

1 - Genişlikleri 125 santimetreden az,
2 - Yükseklikleri 300 santimetreden çok,
3 - Platform kalınlığı 5 santimetreden az,
4 - İskele bacak ve kirişleri 10X10 santimetre kesitinden küçük,
5 - Takviye ve çaprazlar 2,5X15 santimetre veya 5X10 santimetre kesitinden küçük, olmayacaktır.

- GIRGIR VİNÇ (ASANSÖR):

◦Gırgır vincin elektrik motoru topraklanmış olacaktır.

◦Vincin şalteri otomatik olacak, vinç kovasının belirli bir yüksekliğe çıkması halinde otomatik şalter devreyi kesecektir.

◦Çelik halatın tamburdan dışarı fırlaması önlenecektir.

◦Kullanılacak çelik halatın çapı 12 milimetreden az olmayacak, sağlam ve özürsüz tellerden yapılmış olacaktır.

◦Kova kancasına takılacak çelik halatın uç kısmı yüksüklü olarak kancaya takılacak ve serbest kalan uç kısmı uzun kısma en az 3 adet U klemensi ile uygun şekilde tespit edilecektir.

◦Kancanın kovadan kurtulmaması için, mandal, kilitli mandal veya bağlama gibi uygun tertibat bulunacaktır.

◦Vincin tespit edildiği kolon ahşap ise, kesiti 20X20 cm.den küçük olmayacak ve kolon, sağa sola yalpa yapmayacak şekilde tespit edilecektir.

◦Ek bulunduğu hallerde, kolonun dört bir yüzünde, ekleme şartlarına uygun saplama yapılacaktır.

◦Hareketi sırasında katlar arasında kovaya takılacak herhangi bir engel bulundurulmayacaktır.

◦İçine konacak her türlü malzemenin yüksekliği kova üst düzeyini aşmayacaktır.

◦Kalas, uzun tahta, demir ve benzeri malzeme veya eşya gırgır vince uygun ve emniyetli şekilde bağlandıktan sonra taşınacaktır.

◦Hareket sırasında alabora olmaması için kova sapı kenarında kilitli mandal kullanılacaktır.

◦Gırgır vinci çalıştıran işçiye güvenlik kemeri, lastik eldiven ve lastik ayakkabı gibi uygun kişisel koruyucu araçlar verilecektir.

◦Gırgır vincin tabanda durduğu alanın ön yüzünde parmaklık (bariyer) şeklinde bir kapısı bulunacak, diğer tarafları ise en az 90 santimetre yüksekliğinde bir korkulukla çevrilmiş olacaktır.

◦Gırgır vincin hareketi sırasında çevrili olan içinde hiç bir işçi bulundurulmayacaktır.

◦Gırgır vince malzeme yükleyen bütün işçilere koruma başlığı (baret) giydirilecektir.

◦Gırgır vincin bütün kısımları en az haftada bir kere ve ayrıca her yer değişmesinde kontrol edilecek ve sonuçlar yapı iş defterine yazılarak imzalanacaktır.

- ELEKTRİK PANOSU VE İLETKENLER - TOPRAKLAMA:

◦Elektrik panolarının taban alanlarında yalıtkan malzeme (lastik paspas veya tahta ızgara) bulunacaktır.

◦Tehlike anında panoya ulaşmak için elektrik panolarının önlerine herhangi bir engel bulundurulmayacaktır.

◦Elektrik kabloları, mekanik ve kimyasal etkilerden korunmuş olarak yerleştirilecektir.

◦Elektrikli makinaları, uygun bir şekilde topraklanacaktır. Topraklama hatları kolay muayene edilecek şekilde çekilmiş olacaktır.

◦Seyyar elektrikli makinalarda, gelen ve dönen akımı kontrol edip eşit olmadığı zamanlarda elektriği kesen kaçak akım röleleri kullanılacaktır.

Read more...

2010 YILINA AİT BAZI İŞ KAZALARI VE HUKUKİ SÜREÇLER

Bu haberi okuduğumuzda kafamızda işçi kavramının ne kadar değersiz bir şekilde yer aldığı ortaya çıkacaktır.İşverenin maddi boyutu, taşeronun yükümlülük bulundurmaması,kanuni hukuki boşluk ve müeyyidede yetersizlik
,işçi bilinçsizliği ve umursamazlığı birleşiyor ve biyolojiksel yaşamı sonlandırıyor.Bu yaşam hakkı hepimizin elinde bir defalığına mevcut bulunuyor.Bu hakkı insan eşitliğine dayanarak kimse kimseden alamaz ve alabilecek koşullarıda oluşturamaz.Ülkemiz değerli emek çalışanları mühendislerimiz,inşaat ustalarımız,maden çalışanlarımız,şantiye çalışanlarımız,tersane işgücü yoğunluğunu üzerinde bulunduranlar,işçi güvenliği ve sağlığı hakkında elimizde bulunan yetkileri kullanalım.Bizler talep etmezsek şartların iyileşmesi uzar ve bu uzamada yeni kazalara yeni ölümlere ve birçok ailenin ekmeğini bozağında bırakır

Read more...

Asfalt ve Beton Kesme Makinası

iAsfalt ve Beton Kesme Makinası
450 mm 'lik büyük kesme diskleri ile maksimum derinliğe ulaşabilirsiniz. 350 mm ve 450 mm 'ye kadar büyük bıçaklar ile standart kullanıma sahiptir. Honda GX390 benzin motorulya donatılmıştır (13hp). Döndürülebilir kol taşıma ve saklama için daha az hacme izin verir. 30 litrelik bir su tankına sahiptir. MURENA kesme diskleri asfalt, yeni ve tamir edilmiş beton için 350mm ve 450 mm'de mevcuttur.

•» Teknik Özellikler
•» Kesme Diskleri
•» Detaylı Bilgi

Boyutlar (mm) ORKA 350/450 ORKA 350D/450D
Maks. disk çapı 350/450 350/450
Maks. kesme derinliği 175 175

Ağırlık (kg)
Net ağırlık 98 108

Motor
Üretici Honda Lombardini
Tipi GX390 QXC4 15 LD 350
Yakıt Benzin Motorin
Güç, kW (hp) 9,6 (13) 5,1 (7)

Kapasite (l)
Su tankı 30 30

Read more...

Makineli Şap Uygulaması - Helikopter

Makina ile yapılan ve aslında helikopter şap olarak anılan şap uygulaması genellikle geniş ve çok amaçlı kullanılan alanlar için uygulanmaktadır. Bu şap uygulamasının ana özelliği homojen, boşluksuz, düz bir beton elde etmektir.Tabii bu işlemde istenilen kotun ve düzlemsel terazinin de kolay olarak sağlanması ayrıca bir avantajdır. Pratikte helikoptere benzetilen benzinli motora bağlı olarak çalışan ve ucunda çelik malaların bağlı olduğu bir pervane olarak tanımlanabilir. Bu şekilde mala kullanımının sebebi, birim zamanda daha çok darbe ve düzlemsel eşitliğin dairesel hareketlerle (operatör tarafından beton üzerinde gezdirilen makine) daha kolay olarak sağlanmasıdır. Uygulamada kullanılan beton kalitesi amaca göre seçilir.

Şap betonu genellikle mikserler yardımıyla alana gelir.Uygulama öncesinde alanda anolar hazırlanır. Atılan betonun terazisini, düzlüğünü sağlamak için metal kutu profiller zemine sabitlenir. Şapta zaman içinde çatlamaların önüne geçebilmek için beton uygulama öncesinde demir-hasır uygulamasının yapılması tavsiye edilir. Bu her açıdan şapın sağlamlığını arttırır. Mikser yardımıyla gelen betonda içsel donatı sağlanması adına elyaf kullanılabilmektedir. Elyaf, beton henüz mikserdeyken, ölçekli olarak betona iyice karıştırılır. Yüzey alanına dökülen beton öncelikle mastar kullanılarak dağıtılır, anolar sökülür ve makine uygulamasına geçilir. Makine kısmen çalışarak betonu iyice yüzeye oturtmasına yakın, özellikle yüzeyin kullanım şekline bağlı olarak, yüzey sertleştiriciler kullanılır. Kullanım şekli helikopterin çalışırken yani beton üzerinde gezinirken, yüzey sertleştiricinin betona serpilmesidir. Bu sertleştiriciler, yüzeyin maruz kalacağı baskı,yük vb şiddete karşı mukavemeti arttıracak şekilde çeşitlendirilmiştir. Gerekli fizibilite çalışması esnasında bu çeşitlerden hangisinin kullanılacağına karar verilir. Örneğin, hafif trafiğe maruz kalacak zeminler için kuvars ve manyetit agregalı yüzey sertleştirici, hafif ve orta trafik yükleri için korondum-kuvars ve manyetit agregalı, ağır trafik yükleri için korondum-agregalı yüzey sertleştirici kullanılır. Yine spesifik bir uygulama olarak görebileceğimiz helikopter şap işi, yüzey sertleştiricinin ortalama 5 kg./m² sarfiyatta olabilmesi için düzgün, profesyonel ve işinin erbabı bir operatör tarafından yapılması gereklidir. Tüm bu işlerin sonunda istenilen kıvama gelen beton, üzerinde yürünebilir bir mukavemete erişmiş olur. Bu evrede dehidratasyon denen yani betonun reaksiyona girerek hızlı bir şekilde su kaybetmesi başlar. Bu durum her ne kadar önlem alınmış olsa da betonda karınca izi tabir edilen çatlaklara sebep olur. Dehidratasyon (hızlı su kaybı) henüz tam olarak prizini almamış olan betonun üzerine kür tabir edilen, solvent bazlı reçine esaslı kür sıvısı tatbik edilerek çözülebilir. Tüm bu işlemlerin sonunda betonda, çatlaklara yapay yol oluşturması adına, gerekli karelajlar yapılır ve derzler kesilir. Kesilen derz araları kesim genişliğine bağlı olarak mastikle kapatılır.

Read more...

Jeneratör Nedir

Jeneratörlerin çalışma prensibi aslında sanıldığı kadar karmaşık değildir. Bir manyetik alan ve bu manyetik alanlar arasında hareket eden bobin telleri basit bir jeneratör yapmak için yeterlidir

Basit olarak yanda gösterildiği gibi kurulan devre elektrik enerjisi üretmeyi sağlayabilir. Aslında bu bir elektrik motorundan başka birşey değildir. Bu motorlar tersine çalışma özelliği göstermektedirler. Yani eğer motoru biz hareket ettirirsek mekanizma elektrik üretecektir. Burada önemli olan üretilen elektrik enerjisinin miktarını ayarlamaktır. Kuşkusuz ki jeneratörler elektrik motorlarından farkı olarak verimi arttıracak ek özelliklerle donatılırlar. Manyetik alanın büyüklüğü, bobin tellerinin sarım sayısı, mantetik alan ve teller arasındaki acının dik olması ve eksenin dönme hızı akımın büyüklüğünü etkiler.

Sistemde dönme hareketi dönme hızına bağlı olarak akım yönünün sürekli değişmesine sebep olur. Bu alternatif akımı oluşturur. Evlerde kullandığımız elektrik akımı saniyede 50 defa yön değiştirmektedir. Bu sebeple frekans olarak 50 Hertz değeri çogu elektrikli cihaz etiketinde yazmaktadır

- Elektriğin sıkça kesildiği yerlerede
- elektrik enerjisi bulunmayan şantiye vb. alanarda
- Güç kesintisinin yaşanmaması gereken hastane, banka gibi kurumlarda
- Baz istasyonu, Tv vericisi gibi yapılarda
- Şehir şebekesini kullanamayan inşaat alanlarında jeneratörler kullanılabilmektedir.


Bir binada jeneratör kullanılmak isteniyorsa yangın tedbileri olarak şunlara dikkat etmek gerekir:
1) Jeneratörün kurulacağı odanın duvarları, tabanı ve tavanı en az 90 dakika süreyle yangına dayanabilecek şekilde yapılacaktır.

2) Jeneratörün içinde bulunacağı odanın bina içinde konuşlandırılması, bir yangın durumunda çıkan dumanların ve sıcaklığın binadaki kaçış yollarına sirayet etmeyeceği ve serbest hareketi engellemeyeceği şekilde yapılacaktır.

3) Jeneratörün yakıt deposunun bulunacağı yer için gerekli tedbirler alınacaktır

Read more...

Kaynak Makinaları Tipleri - Özellikleri

1-KAYNAK MAKİNELERİ(Akım Üreteçleri)


Elektrik Akımı:

Elektrik akımı görülmez veya doğrudan hissedilmez. Ancak etkileri ile kendini belli eder. Bu etkiler Isı, Işık, Kimyasal ve Manyetik etkilerdir.



Akım Şiddeti:

Bir iletkenden(kablo) geçen (akan) elektrik debisi olarak düşünülebilir. Veya saniyede geçen elektrik miktarıdır. AMPER olarak adlandırılır A harfi ile adlandırılır.


1.1-Elektrik Akımı Türleri


1.1.2-Doğru akım

DC şeklinde kısaltılır. Birim zaman içinde yönü ve şiddeti değişmeyen akıma doğru akım denir. Doğru akım hep aynı yönde geçer ve değerinde herhangi bir değişme olmaz





1.1.2.1-Doğru Akımın Kullanıldığı Yerler


Doğru akımın kullanıldığı yerler alternatif akıma göre az olmakla beraber, Bu gün bir çok yerde doğru akım kullanma mecburiyeti vardır. Doğru akımın en büyük sakıncası gerilimi yükseltme imkanı bulunmadığından, uzak yerleşim ve kullanma yerlerine doğru akımla enerji iletimi yapılmaz.


1.1.3-Alternatif Akım


AC şeklinde kısaltılarak gösterilir. Dalgalı akım diyerek de adlandırılır. Yönü ve şiddeti zamana göre değişen akım türüdür.



1.3-Kaynak Makinalarından Beklenen Özellikler


Elektrik ark kaynağında kullanılan akım üreteçlerinin işlevleri kaynak arkı için gerekli elektrik enerjisini sağlamanın yanı sıra, her akım üretecinin uygulanan kaynak yöntemine göre taşıması istenen özelikler vardır:



· 110 ve ya 220V olan şebeke gerilimini Et tutuşturma gerilimine (45-100V) indirmek.

· Kaynak akım şiddeti ayar donanımına sahip olmak ve çalışma anında ayarlanmış kaynak akım şiddetini sabit tutmak.

· Çalışma anında kararlı bir ark oluşunca Et tutuşturma geriliminden en kısa sürede Ea ark gerilimine geçmek.

· Kaynak banyosunun her türlü sıçrama ve patlamasını önlemek üzere kısa devre akımını sınırlamak.

· Kararlı bir ark temin etmek.

· Tutuşturma gerilimini ayarlayabilmek.



Elektrik ark kaynağı makinaları genel olarak yüksek gerilim ve düşük akım şiddetinde bulunan şebeke akımını, düşük gerilim ve yüksek akım şiddetindeki kaynak akımına çeviren cihazlardır. El ile yapılan normal ark kaynağında, ark gerilimi 15-55 V ve akım şiddeti de 10-600 Amperdir; tüm kaynak makinaları kullanılan elektrotun çapına uygun bir akım şiddetini sağlayan bir ayar düzeni ile donatılmışlardır.



1.3.1-Doğru Akımın(DC) Alternatif Akıma(AC) Göre avantajları:


· Düşük akım şiddetleri ve ince çaplı elektrotlarda doğru akım daha iyi sonuç verir.

· Bütün elektrot türleri ile kaynak yapmak mümkündür.

· Arkın tutuşturulması daha kolaydır.

· Sürekli olarak kısa ark boyunda çalışmak daha kolaydır.

· Düşük akım şiddetinde çalışmak kolay olduğundan tavan ve dik kaynak uygulamaları kolaylaşır.

· Genellikle doğru akımda alternatif akıma göre daha az sıçrama olur.

· İnce sacların kaynağında daha iyi sonuçlar verir.



Mahsurları;
- En büyük mahsuru olarak ark üflemesi olayı meydana gelmektedir.

1.3.2-Alternatif Akımın Üstünlükleri :

· Alternatif akımda ark üflemesi çok az görülen bir olaydır.

· Alternatif akım kalın kesitlerin, büyük çaplı elektrotlar ile kaynağı için uygundur.



1.4-Kaynak Makinalarının Sınıflandırılması


1.4.1-Doğru akım kaynak makineleri:


1.4.1.1-Kaynak jeneratörleri:


Bu gruba giren kaynak makineleri, bir kuvvet makinesi tarafından tahrik ettirilerek, kaynak için gerekli elektrik akımını üretirler.



1.4.1.2-Elektrik motoru tahrikli jeneratörler:


Bu gruba giren kaynak makineleri üç fazlı şebeke akımı ile beslenen bir elektrik motorunun tahrik ettiği bir dinamodan oluşmuşlardır.



1.4.1.3-İçten yanmalı motorlar:


Bu kaynak akım üreteçleri bir benzin ve ya dizel motoru ile tahrik edilir. Bunlar şebeke akımına gereksinim göstermediklerinden özelikle şantiye ortamında tercih edilirler. Çıkardıkları ekzost gazları ve gürültüleri nedeniyle kapalı mekan uygulamaları için uygun değildir.



1.4.1.4-İyi bir kaynak jeneratöründe bulunması gerekli özelikler şunlardır;


1. Kaynak akımı geniş bir arlıkta kademesiz olarak ayarlanabilmeli ve makine bütün akım aralıklarında iyi bir kaynak yapabilme özeliğine sahip olmalıdır.

2. Boşta çalışma tüketimi az olmalı ve yüksek verimle çalışabilmelidir.

3. Kolay taşınabilmelidir.

4. Yüksek akım şiddeti gerektiğinde diğer makinalar ile paralel bağlanabilmelidir.

5. İyi bir havalandırma ve soğutma sistemine sahip olmalıdır.

6. Toza ve yağmur suyuna karşı iyi izole edilmiş olmalıdır.

7. Kömürleri kolay ve bakım giderleri az olmalıdır.

8. Kutuplar kolaylıkla değiştirilebilmelidir.





1.4.2-Kaynak Redresörleri

Alternatif akımı düzelterek doğru akıma çeviren cihazlara Redresör denilmektedir.



Kaynak redresörleri kaynakta doğru akım kullanmanın sağladığı bütün özeliklere sahiptirler. Boşta çalışma tüketimlerinin azlığı, verimlerinin yüksekliği, uzun ömürleri ve bakım giderlerinin düşüklüğü ve gürültüsüz çalışmaları gibi önemli üstünlüklere de sahiptirler.



1.4.3-Alternatif Akım Kaynakları(Transformatör):


Alternatif akım kaynak makinaları transformatörlerdir. Kısaca kaynak trafosu diye adlandırılır.



Kaynak transformatörleri alternatif akımın gerilimini değiştirdiğinden bunlara gerilim değiştirici de denir. Bunlar kaynak jeneratörleri gibi yeni bir akım üretmektedirler.



Kaynak transformatörlerinin boşta çalışma gerilimi en çok 70 Volttur. Alternatif akım doğru akıma göre daha tehlikeli olduğundan, transformatörlerin boşta çalışma gerilimlerinin jeneratörlerinkinden daha küçük olmasına dikkat edilir.



- Ucuz makineler olup, bakım giderleri az ve ömürleri uzundur.

- Az yer tutarlar ve hafiftirler

- Verimleri yüksektir(75-95%)

- Boşta çalışma tüketimi azdır(max.0,25kW)



1.5-Bir Kaynak Üretecinin Şeçiminde Dikkat Edilecek Noktalar


- Kullanılacak elektrotların türleri

- Gerekli maksimum akım gücü

- İş yerinde şebekeden çekilebilecek en çok güç



Örtülü elektrot ile ark kaynağında kullanılan akım üreteçleri TS 676 ve TS 3777 ‘de sınıflandırılmışlardır.

Read more...

Ayancuk.Com - Guncel Haberler

Ayancuk.Com

Ayancuk.Com

  © Blogger templates Psi by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP