3 Aralık 2010 Cuma

Depreme karşı önlemde tek umut: İnşaat sektörü

17 Ağustos büyük depreminden bugüne 11 yıl geçti. O tarihten beri Marmara sahillerinde oturanlar hakkında ne zaman ve ne büyüklükte olacağına dair çeşitli öngörülerde bulunulan büyük bir depremin korkusuyla yaşıyor. Özellikle de 1999'a kadar "ikinci derecede deprem bölgesi" kabul edilirken -ve inşaat kriterleri buna göre belirlenirken- bu tarihten sonra "birinci derecede riskli bölge" olmaya terfi eden İstanbullular olmak üzere.
Peki bu büyük tehdit karşısında İstanbul 1999'dan bugüne ne yaptı, hangi önlemleri aldı?

Bazı noktalara yerleştirilen -ve bazıları hırsızlık yoluyla boşaltılan- "deprem konteynerleri"ni saymazsanız, bu şehirde alınan önlemler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yakınlarda İstanbul'da Başbakan ve yedi bakanın da hazır bulunduğu "deprem zirvesi"nde yaptığı sunumu esas alarak söyleyecek olursak, "tüm itfaiye binaları, hizmet binaları, köprü ve viyadüklerde" güçlendirme çalışmaları yapılarak depreme hazır hale getirilmesinden ibarettir. Yetkililerin haklarını yememek için bu önlemlerin yanında, "kentsel dönüşüm projesi" adı altında yüksek risk taşıyan bir miktar binanın TOKİ ve İstanbul Belediyesi marifetiyle yenilendiğini de hatırlayalım.

Ancak dikkat ederseniz, yapılan güçlendirme çalışmaları İstanbulluları depremden koruyacak doğrudan önlemler olmaktan çok, muhtemel büyük bir depremin neden olacağı (maazallah) büyük felaket sonrası şehrin kilitlenmemesini sağlamaya yöneliktir. Bu önlemler de tabii ki gereklidir; ancak İstanbullular, 17 Ağustos'tan 11 yıl sonra deprem karşısında yine çaresiz durumdadırlar...

Peki o halde şimdi de şu soru: Devlet (belediyesi, bakanlıkları vs) arkada bıraktığımız bu 11 yıl içinde muhtemel bir büyük depreme karşı başka hangi önlemleri alabilirdi?

Bu soruyu "Devlet bu süre içinde İstanbulluların yaşadıkları riskli binaların hiç değilse yarısını bir biçimde depreme dayanıklı hale getirilebilirdi" gibi bir cevapla karşılamak -takdir edesiniz ki- olacak şey değildir. Devletin kaç milyon kişiyi barındırdığı bile bilinmeyen İstanbul gibi bir dev şehirde bulunan riskli binaların değil yarısı, yüzde birinin bile imdadına yetişemeyeceğini hepimiz biliyoruz.

0 yorum:

Ayancuk.Com - Guncel Haberler

Ayancuk.Com

Ayancuk.Com

  © Blogger templates Psi by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP