Otoyollar ve peyzaj mimarlığı
Lofoten Adaları’nda bisiklet garajları, dağlarla çevrelenmiş seyir terasları, neon sarısı otopark tuvaletleri: Norveç, karayollarını ve çevresini turizme açmak için giydiriyor. Amaç sadece otoyolları estetik bir bakış açısıyla yeniden ele almak değil. Bugüne kadar mühendislerin ve dinlenme tesisi sahiplerinin “müdahale alanı” olan otoyollar, ulusal kaliteyi arttırmak amacıyla yeniden düzenleniyor.
Global turizm endüstrisinin ilgisini çekmek ve doğayı korumak, eş zamanlı olarak ulaşılması zor iki hedef. Norveç Hükümeti, 1998 yılında aldığı bir kararla parkları, yolları ve bilgilendirme tabelalarını yenileme çalışmalarına başladı. Yaklaşık 250 milyon Euro yatırımla gerçekleşecek bu projeyle ülkenin kendine özgü peyzajının korunması ve daha ulaşılabilir olması, önemli manzara noktalarının otoyoldaki sürücüler için farkedilebilir hale getirilmesi ve otoyol ile doğa arasındaki geçişlerin estetik ve ekolojik tasarımlarla kontrol altına alınması hedefleniyor.
1994 - 1997 yılları arasında ilk pilot bölgenin inşaatı tamamlandıktan sonra alınan onayla devam eden süreçte, 2005 - 2007 yılları arasında büyük ölçekli bir alan için sözleşmeler tamamlandı. Toplam 18 hat içeren “Ulusal Turistik Otoyollar” projesinin 2015 yılına kadar tamamlanması planlanıyor.
Norveç turizminin geçmişi, mekan tasarımı bağlamında değerlendirildiğinde bir “yerellik” problemi göze çarpıyor. Fiyortlar ve ormanların bazıları yerel işletmeler tarafından kullanıma açılıyor, bazılarında ise ziyaret olanağı bulunmuyordu. Alanda gereken tesisler için belediye su, elektrik ve yol gibi gerekli altyapıyı sağlıyor, tuvalet kabinleri ve bilgilendirme tabelaları yerel aktörler tarafından planlanıp hayata geçiriliyordu. Ulusal yolların turistik hedeflerle planlanması gibi büyük çaplı bir projenin ülkede endüstrinin gelişmesi, uluslararası pazarın yaptığı baskı ve buna bağlı olarak giderek artan rekreasyon alanı ihtiyacı sonucunda ortaya çıktığı söylenebilir. Büyük altyapı projeleriyle kıyaslanabilecek nitelikteki bu detaylı ve kapsamlı projeler, bir farkla altyapı uygulamalarından ayrılıyor: Projenin başarısı, fonksiyonelliğinden çok estetik kaygılarla ilişkili.
Turistik otoyollardaki yapıların da bu amaçlara yönelik olarak Norveç’in ulusal kimliğini yansıtması ve doğa ile otomobil arasındaki oran ilişkisini başarılı bir şekilde yorumlayabilecek nitelikler taşıması gerekiyor. Norveç’in, yeni otoyol düzenlemeleri ile Frank Gehry’nin Guggenheim Müzesi ile yarattığı “Bilbao Etkisi”nin peşinde olduğu da yapılan yorumlar arasında.
0 yorum:
Yorum Gönder