6 Temmuz 2012 Cuma

BİNALARDA DIŞ CEPHE ISI YALITIMI

İnsanların konforlu bir yaşam sürebilmeleri için ideal olan atmosfer koşullarının özellikleri 20-22 derece sıcaklık ve yüzde 50 bağıl nem olarak kabul edilmiştir. Yani bu değerler insan metabolizmasının en rahat işlediği atmosferik koşulları belirtmektedir. Bir orta kuşak ülkesi olan Türkiye’de yaz sıcakları ve bağıl nem oranı bu değerlerin oldukça üzerine çıkıyorken, kış aylarında ise pek çok bölgede yine bu değerlerin çok altına inebiliyor. Dolayısıyla ülkemizde insanlar yaz aylarında serinlemek için evlerde ve diğer kapalı mekanlarda klima, kış aylarında ise ısınma için soba, kalorifer, kombi gibi araçları kullanmak durumunda kalıyor.

Kapalı bir mekanın hava sıcaklığı ve nem oranını belirli değerlerde tutma işlemine genel olarak iklimlendirme deniliyor. Ülkemizde yazları serinlemek ve kışları ısınmak için evler başta olmak üzere her türlü kapalı mekanda iklimlendirme yapılıyor. Ancak iklimlendirmenin yüksek bir maliyeti oluyor. Bu maliyet enerji gideri olarak karşımıza çıkıyor. İster elektrik, ister doğalgaz, odun, kömür ya da fuel oil olsun, yaz kış önemli ölçüde kaynak sarfiyatına neden oluyor. Bireylerin yapmış olduğu bu harcamalar ülke ekonomisi üzerinde de baskı oluşturuyor. Çünkü iklimlendirme özellikle de kış aylarında ısınma, ister zengin ister fakir olsun herkesin ortak ve ertelenemez bir ihtiyacıdır. Dolayısıyla herkes bir şekilde evini ve iş yerini iklimlendiriyor.

İklimlendirmenin devlete faturası ağır. Fakir yurttaşlara dağıtılan kömürün devlete oldukça ağır bir faturası var. Ayrıca Türkiye’de petrol ve doğalgaz ve kömür yatakları talebin çok çok altında olduğu için büyük miktarda ithalat yapılmak zorunda kalınıyor ve bu da dış ticaret açığını körüklüyor. Dolayısıyla yalıtım hem bireyler için hem de devlet için son derecede önemli bir konu.

Devletimiz bu konudaki hassasiyetini yapı yönetmeliklerinde gerçekleştirdiği düzenlemeler ile gösterdi. Artık yeni yapılan binalar belli standartlarda ısı yalıtımlı şekilde yapılmaktadır. Bu yalıtım bölgeden bölgeye ve binanın yapılacağı yerin özelliklerine göre mühendisler tarafından hesaplanarak yapılıyor. Bu hesaplar burada anlatamayacağımız kadar karmaşık hesaplardır. Zaten siz değerli piy10.net okurlarının da işin bu kadar tekniğini bilmesine gerek yoktur.

Isı yalıtımı ile, özellikle eski binalarda terleme, su alımı, yoğuşma, yosunlanma gibi pek çok sorun da büyük ölçüde giderilebiliyor. Ancak en büyük faydasını düşen enerji giderlerinde kendisini gösteriyor. Eviniz kışın sıcak, yazın ise serin kalıyor. Dolayısıyla yaz aylarında daha az klima çalıştırma ihtiyacı duyarken, kışları ise daha az yakıt tüketiliyor. Örneğin ısı yalıtımı yapılmadan önce kombiyi 60 derecede yakan bir aile, ısı yalıtımı sonrası aynı konfora 40-45 derecede yakarak sahip olabiliyor. Bu aradaki 15-20 derecelik fark ise doğalgaz faturasında ciddi bir düşüş olarak kendini gösteriyor.

Burada inşaat esnasında binanın nasıl ısı yalıtımlı yapıldığından bahsetmeyeceğiz. Bu konu daha çok mimar ve mühendislerin ilgi alanına giriyor. Bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz konu ise eski binalarda ısı yalıtımının nasıl yapılacağıdır.

Eski binalarda genellikle binanın dış cephesi XPS ya da diğer yalıtkan malzemelerle kaplanarak yapılıyor. Yapışkan sıva ile duvara yapıştırılan plakaların üzeri yine uygun bir sıva ile kaplandıktan sonra boyama işlemi yapılıyor. Bu yalıtkan malzemeler binanın dış atmosfer ile ısı alışverişini engellemese de, büyük oranda düşürüyor. Sonuç olarak ise binanız kışın daha geç soğurken, yazın da daha geç ısınıyor.

Isı yalıtımı yaptırılırken çatı çok büyük bir önem arz etmektedir. Çatı yalıtımı için çatının durumuna göre değişik malzemeler kullanılabiliyor. Perlit kullanılabileceği gibi XPS ya da benzer yalıtkanlar da kullanılabiliyor. Çatılı ya da çatısız binalarda duruma göre nasıl bir yalıtım yapılacağına işin uzmanı olan kişilerin karar vermesi gerekiyor.

Binalarda, özellikle apartmanlarda merdiven boşluğuna bakan duvarlarda da yalıtım yapmak son derecede faydalıdır. Bina giriş kapısı da yalıtımlı olmalıdır. Aksi halde büyük oranda ısı kaybına neden olmaktadır.

Evleriniz en çok ısıyı pencerelerden alır ya da kaybeder. Bu nedenle mümkün olduğunca kaliteli çift camlı PVC pencerelere kullanmak son derecede önemlidir. Ülkemizde PVC konusunda uzmanlaşmış pek çok firma mevcuttur. Bu firmalar dünya standartlarında üst düzeyde kaliteli PVC pencereler üretmektedirler. Daha iyi bir ısı yalıtımı için bu konuda yüksek başarımlı pencere seçimi yapılmalıdır.

Pencereler ve kapıların montajı da son derecede önemlidir. Isı yalıtımı konusunda başarımı üst düzeyde olan PVC pencere, kötü montaj nedeniyle sizi hüsrana uğratabilir. Pencere ile duvar arasında boşluk olmamasına özen göstermek ve kaliteli dolgu malzemeleri kullanıldığından emin olmak gerekir. Pencerelerinizi yenilemeyi düşünüyorsanız, hem kaliteli bir pencere seti seçmelisiniz hem de bunu gerçekten işi bilen, uzman kişilerin monte etmesini sağlamalısınız. Aynı durum özellikle dış kapı ve balkon kapıları için de geçerlidir. Hatta kapılarda kötü montaj bir de hırsızlık riskini artırmaktadır.

Binalarda ısı yalıtımı pek çok ev sahibi için yüksek bir meblağ olarak görünmektedir. Üzülerek pek çok kişinin maliyeti yüksek geldiği için ısı yalıtımından kaçındığını görmekteyiz. Oysa ki size yüksek gelen bu maliyet, zaman içerisinde sağlayacağınız tasarruf ile kendini amorti edecek ve hatta sizi kara geçirecektir.

0 yorum:

Ayancuk.Com - Guncel Haberler

Ayancuk.Com

Ayancuk.Com

  © Blogger templates Psi by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP