'Herkes için Mimarlık' gönüllülerinden 'Atıl Köy Okulları' projesi
'Herkes için Mimarlık' gönüllüleri 'Atıl Köy Okulları' projesine pilot il olarak Ordu'yu seçti. Mimarlık ve mühendislik öğrencileri, seçtikleri iki eski okul binasını köylerin talepleri doğrultusunda dönüştürmek için harekete geçti.
Bir grup genç mimar, otobüse atlayıp Ordu İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileriyle görüşmeye gitmişler önce. “Atıl köy okullarını halkın katılımıyla işlevsel mekânlara dönüştürmek istiyoruz. Proje de inşaat da bizden” demişler. Milli Eğitim yetkilileri de hiç nazlanmadan uzun bir listetutuşturmuş ellerine.
Ağırlıklı olarak 90’ların başında yürürlüğe giren ‘Taşımalı Eğitim Sistemi’yle nüfusu azalan köylerdeki öğrenciler ildeki merkezi okullara taşınıyor. Yalnızca Ordu’da 900 terk edilmiş okul var. Tüm Türkiye’deyse rakam on binlere dayanmış.
Çoğunluğu öğrenci ve gönüllülerden oluşan ‘Herkes için Mimarlık’ ekibi binaların bir kısmını gezdikten sonra iki projede karar kılıyor. Hedefleri Kargı Köyü’ndeki 230 öğrencili okulun ek binasını tamamlamak, bir de Çaka Köyü’nde 25 yıl önce terk edilmiş, denize sıfır köy okulunu yeniden kullanıma açmak.
Kargı: Telefon hattı olmayan bir köy
Şehir merkezine 4 saat uzaklıkta, telefon hattı olmayan bir köy Kargı. 1960’larda yapılan ilk okulun yetersiz kalmasıyla köy yeni bir bina yapmaya karar vermiş, 135 bin lira toplamış. 2008’de başladıkları kaba inşaatını kısa bir süre önce bitirmişler. Fakat maddi imkânsızlıklardan binanın yalnızca zemin katındaki sınıflar tamamlanmış. Üst kat hâlâ kaba inşaat halinde.
Kargı’da yapılan atölyenin sonucunda görev belli oluyor: Gönüllü mimar ve mühendisler hem üst katın inşaatını tamamlayacak hem de eski binaya yeni bir işlev kazandıracak. Peyzaj mimarları da bahçeyi öğrenciler için daha çekici ve kullanılabilir hale getirecekler...
İşin son derece teknik kısımları var; dış cephe, kalorifer tesisatı, kazan dairesi yapılacak. Ekip masrafları karşılamak için kapı kapı dolaşarak para toplamış. Bağışçılar arasında STFA, GYODER ve KONUTDER var. Yine de para yetersiz olduğu için masrafları kısmak zorunda kalmış, 30 kişilik ekibi 10 kişiye düşürmüşler. Ekip 24 Ağustos-2 Eylül arasında inşaatı tamamlamak üzere Kargı’da olacak.
Bir yandan da atölye süresince köy halkıyla birlikte vakit geçirmek için planlar yapıyorlar: “Projeksiyon götürüyoruz, film gösterimleri, müzik, eğlence olacak. Kargı’da insanlar nasıl vakit geçirir, nasıl eğlenir... Bunlar bizim için çok önemli.”
Deniz binaya yaklaşıyor
200 nüfuslu Çaka Köyü’nün kumsalındaki okul da 1968’de gazino olarak inşa edilmiş fakat 88’de kapanana kadar hep okul olarak kullanılmış. Herkes için Mimarlık ekibi, denize sıfır bu modernist binayla ne kadar heyecanlandıklarını saklayamıyor. Atölyenin yürütücülerinden Cenk Dereli’nin ilk izlenimi:
“Konsol saçaklarından doğrama boyutlarına, düz çatısından verandalarına kadar tamamen bir dönem yapısı olan modernist bir bina... Kum deniz tabanının ve Karadeniz’in gücünün etkisiyle, köylülerin daha önce 30-40 metre ilerideydi dedikleri kıyı çizgisi artık binaların neredeyse içinde ve kumsal binaların çevresini sarmış durumda...’’
‘Zorunlu şantiye stajına alternatif yarattık’
Herkes için Mimarlık Derneği, 8 ay önce kurulmasına rağmen şimdiden birçok işe imza atmış: Giresun’da yerel ustalarla birlikte balıkçı barınaklarını yenilemişler, Maraş’ta bir öğretmen lojmanı yapmışlar, lise sonlar için ‘Mimar Oluyorum’ atölyeleri, Taksim Platformu’yla Gezi Parkı şenliği....
Kayseri’den Van ’a birçok okuldan 300’e yakın başvuru almışlar. “Bu kadar çok ilgi beklemiyorduk” diyorlar. Bir mimarlık öğrencisi, başvurusunda şöyle anlatmış:
“Okulda öğrendiğimiz mimarlığın her zaman havada kaldığını, aslında çok sosyal bir meslek olmasına rağmen sadece belirli bir zümre tarafından anlaşıldığını düşünüyorum. Bunu da uygulama eksikliğine ve mesleğin sosyal yanından koparılmasına bağlıyorum. Burada ilk defa 1:1 ölçekte çalışılacak. Tüm bunlar yapılırken de halk ile birebir ilişki kurulacak...”
Kurucu ekipten Hayrettin Günç, “Biz burada 3. sınıftaki zorunlu şantiye stajına bir alternatif yarattık aslında. Kendimizi ifade edebileceğimiz bir platform burası, mimarlık öğrencilerinin de buna ihtiyacı var” diyor. Mimarların sosyal sorunların çözümünde daha aktif rol oynaması ve üniversiteler arası iletişim ağı oluşturmak da hedefleri arasında.
Önce okulu kullananlarla röportaj yapıldı
15 kişilik ekip haziran’da Ordu’nun Çaka Köyü’nde 3 gün geçirerek köy halkı ve okulun yanında barınakları olan balıkçılardan bilgi aldı. Eski öğrenciler - vaktiyle 420 öğrencisi varmış- denizin derste nasıl pencerelere kadar geldiğini, hatta camları kırdığını anlatmışlar. Röportajlardan sonra ekip, binaları ölçüp biçerek kafa yormuş. Seçenekler arasında kütüphane de var, plaja soyunma kabini de... Çaka’nın bağlı olduğu Perşembe ilçesinin ‘slow city’ olma hevesini göz önünde bulunduruyorlar. Yelta Köm, seneye yaza da inşaatı bitirmeyi planladıklarını anlatıyor. Ancak malzeme ve teknik desteğe ihtiyaç var.
0 yorum:
Yorum Gönder